3. Hukuk Dairesi 2016/5302 E. , 2017/1592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, avukat olarak çalıştığını, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca, binanın santralinde bulunan 8 adet analog telefon hattından 3 adedini Türknet hattı olarak kullandığını, santralde bulunan diğer 5 telefon hattının Türk Telekom Hattı olduğunu, bu numaralardan yapılan aramaların hizmet ve faturalandırılmasının Türk Telekom tarafından yapıldığını, analog telefon hattının, internet bağlantısı olmayan, sadece sesin digital ortama aktarılarak iletilmesini sağlayan bir hat olduğunu, internet bağlantısı olmadığı için virüs bulaşmasına, internet korsanları tarafından kötü amaçlarla kullanılmasına teknik olarak imkan vermediğini, davalı tarafından Şubat ayına ilişkin olarak, tahakkuk ettirilerek gönderilen ... nolu ve 6.902,91 TL bedelli fatura ile ... nolu 3.369,43 TL bedelli faturaların, hukuk bürosunun faaliyette bulunmadığı haftasonlarında 18:00-08:30 saatleri arasında yapılan yurtdışı (Afrika) konuşmaları ile ilgili olduğunu, davacı avukatın bu saatlerde Afrika ile telefon konuşması yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının hiç bir şekilde bu telefon konuşmalarını yapmadığını, söz konusu faturalara, ihtarname ile itiraz edilmesine rağmen, olumlu sonuç alınamadığını, ... nolu 3.369,43 TL bedelli faturanın ihtirazi kayıtlı olarak ödendiğini, diğer fatura bedelinin henüz ödenmediğini belirterek, ... nolu faturaya konu alacağın icra takibine konu edilmesinin tedbiren durdurulmasına, bu faturanın yurtdışı görüşmelerine ait 6.581,85 TL"lik kısmından davacının sorumlu olmadığının tespitine, alacağın %40"ı oranında hesaplanacak tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada ise davacı; ödemesi yapılan ... nolu 3.369,43 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 3.273,61 TL alacağın ödeme tarihi olan 21/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, ülke çapında elektronik haberleşme hizmeti vermek üzere ...Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bir işletmeci olduğunu, yüz bini aşkın abonesi bulunduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmeye konu telefon görüşmelerini oluşturan elektrik sinyallerinin iş yerinden santral binasına kadar dava dışı ...A.Ş."nin alt yapısı üzerinden taşınarak, santral binasında bulunan şirkete ait cihazlara iletildiğini, bu sinyallerin daha sonra davacının iletişim kurmak istediği kişinin bulunduğu yere ulaştırıldığını, davacı iddialarının aksine, uyuşmazlık konusu aramaların yapılabilmesi için hattın analog ya da digital olmasının önemli olmadığını, internet erişimi bulunan herhangi bir yerde, santrale bulaşacak virüs vb. zararlı yazılımların uyuşmazlık konusu aramaları yapmasının mümkün olduğunu, dava dışı ...A.Ş. santrallerinden geçerek, şirketin cihazlarına ulaşmış ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak gitmesi gereken numaralara teslim edilmiş çağrılardan dolayı herhangi bir gerekçe ile sorumlu tutulamayacağını, istem dışı çağrıların oluşmasını engelleyecek tedbirlerin, çağrının oluştuğu santrali satın alan kişi tarafından alınması gerektiğini savunmuş, davanın reddine, en az %40 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2014/5498 Esas–2014/17431 Karar ve 29/12/2014 tarihli kararı ile ; "... mahkemece; dava konusu uyuşmazlık hakkında davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak şekilde, bilişim ve telekomünikasyon konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir... " açıklaması ile bozulmuş , mahkemece bozma kararına uyularak uzman bilirkişiden rapor alınmış , davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1- Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, Esas davada;
Menfi tespit davasının kabulüne,
Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Birleşen davada;
Davanın kabulü ile,
3.273,61 TL alacağın 30/05/2012 dava tarihinden itibaren işleycek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği halde, sonradan yazılan gerekçeli kararda; ESAS DAVADA;
Davanın KABULÜ ile,
... nolu 6.902,91 TL bedelli fatura nedeniyle davacının davalı şirkete 6.581,85 TL tutarında BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
BİRLEŞEN DAVADA;
Davanın KABULÜ ile,3.273,61 TL alacağın 21/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir .
Buna göre, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.