11. Hukuk Dairesi 2016/1475 E. , 2017/3664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/03/2015 tarih ve 2014/803-2015/219 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinin eski acentesi olduğunu, aralarındaki acentelik ilişkisinin 15/07/2004 tarihinde feshedildiğini ve davacı şirkete olan borçların tahsili için hukuki yollara müracaat edildiğini, davalı ..."ın davacı ile davalı şirketin ilişkisinin bozulduğu dönemlerde 13 Ekim 2003 tarihinde davalı şirket ile aynı adreste ... A.Ş"nin acentesi olarak faaliyete başladığını, daha sonra adres değişikliği yaptığını, davalı şirkete fesih bildirimi yapılırken her iki davalının birbirlerinin adresine taşındıklarının anlaşıldığını, bu hususun ticaret sicil kayıtları incelendiğinde sabit olacağını, davalı ..."ın davalı şirket ortaklarından birinin eşi diğerinin ise babası olduğunu, davalıların acentelik sözleşmesinin feshinden önceki ve sorunların arttığı dönemlerde davacının sigortalılarının poliçelerini iptal ettirmeye ve yinelenmesi gereken poliçeleri ... A.Ş. üzerinden tanzim ettirmeye başladıklarını, bu hususu belgelemek amacı ile tespit yaptırdıklarını, bu tespit ile davacının sigortalısı olduğu halde poliçelerini yeniletmeyen ve 2 no’lu davalının acenteliğini yaptığı şirketten sigorta yaptıran 277 kişinin tespit edildiğini, davalıların bir süre aynı iş yerinde sonra adres değiştirmek ve bu adrese taşınmak suretiyle farklı sigorta şirketleri için aracılık faaliyetlerini yürütmelerinin davacının piyasadaki haklı itibarından yararlanarak yönlendirmelerinin düşünüldüğünü, davalıların TTK"nın 57. maddesinin 6, 8, 10 numaralı bentlerine aykırı davrandıklarını, bu eylemden davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü, itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespitini, men"ini,tespit edilecek haksız rekabetin men"inin tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasını, davalıların kusurlu hareketleri ile oluşan zararların tazmini için şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabetin başladığı 13.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat istemini 140.484,26 YTL"na yükseltmiştir.
Davalı ..., davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, olaylar ve haksız rekabet ile ilgisi bulunmadığını, Ekim 2003 tarihinden bu yana ... A.Ş"nin acentasi olarak faaliyet gösterdiğini, davacının eski acentesi diğer davalı tarafından kendisine müşteri gönderilmediğini savunarak, davanın husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davacı ile müvekkili arasında uyuşmazlık olduğunun açık olduğunu, davacı tarafından ibraz edilen yenilenmeyen sigorta listesinin 2.000 kişi civarında olduğunu, bunlardan sadece 277"sinin isimlerinin davalı ..."ın ... acenteliğinde gözüktüğünü, ... acentesinin müşteri listesinin 2.500 kişiden ibaret olduğunu, davacının iddiası gibi haksız rekabete aykırı davranış söz konusu olsa idi bu oranın çok daha yüksek olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların eylemi ile daha öncesinde davacının müşteri portföyüne dahil olan 277 adet sigortalının haksız rekabet suretiyle davalıların başka bir sigorta şirketi aracılığıyla poliçeleri yaptırılmak suretiyle davacı ... şirketinin gerek bozma sonrası aldırılan, gerekse bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporlarına göre prim kaybının 140.484,26 TL olduğu ancak, aldırılan bilirkişi raporlarına göre haksız rekabet suretiyle tanzim edilen poliçeler nedeniyle 150.009,00 TL tutarında hasar tazminatlarının ödendiği anlaşıldığı ve davacı şirket tarafından haksız rekabete konu bu poliçelerin yapılması halinde 150.009,00 TL tutarında hasara katlanmak zorunda kalınacağından davacının haksız rekabet nedeniyle prim hasar dengesi itibariyle oluşmuş herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, davacının manevi tazminat isteminin BK’nın 49. maddesi ve 6762 sayılı TTK’nın 58/1-e maddesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davalıların tacir olup, basiretli şekilde hareket etmek ve ticari işlerinde daha dikkatli ve özenli davranmak zorunda oldukları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da nazara alınarak 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminatı isteminin ise kısmen kabulü ile, hükmedilen tazminatın 18/08/2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile haksız rekabetin men’ine ilişkin önceki kararın kesinleşmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.