20. Hukuk Dairesi 2016/2162 E. , 2017/7621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... kasabası 179 ada 41 parsel sayılı taşınmaz, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı nedeniyle tespit tutanağı düzenlenmeksizin ada ve parsel sayısı verilerek 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılmıştır. Davacılar, dört dekarlık taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek kadastro mahkemesinde açtıkları dava, görevsizlik kararı verilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/03/2013 gün 2012/12461 E. -2013/2502 K. sayılı ilamı ile onama-bozma kararı verilmiştir.
Hükmüne uyulan onama-bozma kararında özetle; “...1) Dava konusu 179 ada 41 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda 179 ada 41 sayılı parselin (B) harfli bölümünün 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, tahdidin kesinleşme tarihinden itibaren 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğu, yörede yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılmış olmasının davacıya yeni bir dava hakkı veremeyeceği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Dava konusu 179 ada 41 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden; mahkemece, dava konusu taşınmazın orman içi açıklığı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı ve eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiğine göre, kadastro sırasında tahdit haritası yanlış uygulanarak taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığı nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince orman niteliğiyle tapu kütüğüne aktarılması doğru değildir. Ne var ki; orman kadastrosuna yapılan itirazlar üzerine, itirazları inceleme komisyonu tarafından davalı taşınmazı
da ilgilendiren 75, 76, 77 ve 78 sayılı orman sınır noktalarının oluşturduğu hattın düzeltilmesine karar verildiği halde, bu orman sınır noktalarının geçtiği ilk tahdit haritası ile düzeltmeden sonraki tahdit haritaları getirtilerek bu hususta orman bilirkişiye uygulama yaptırılmaması isabetsiz olduğu gibi yapılan zilyetlik araştırması da yetersizdir...” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda çekişmeli 179 ada 41 sayılı parselin bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölümü hakkında verilen ilk karar Yargıtay ilamı ile onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, (A) harfiyle gösterilen 4.837,00 m2"lik bölümünün ise tapu kaydının iptali ile tarım arazisi vasfıyla davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1979 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu 10.8.1981 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara ve davalı ... Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 11/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.