19. Hukuk Dairesi 2015/5565 E. , 2015/9711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında kredili mevduat hesabı sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye dayanarak davalı borçlu tarafından kullanılan kredilerin zaman içinde usulüne uygun olarak davalıya ödendiğini, davacının 2003 yıllarında ... ailesi olarak bilinen firmaya ait Telsim ve akabinde Vodafone şirketlerinin muhasebe departmanlarında çalışırken, Uzan ailesinin tüm şirketlerine TMSF tarafından el konulduğunu ve 40 civarında çalışanın da bütün malvarlıklarına ihtiyati tedbir konulduğunu, tüm malvarlığına tedbir konulanlardan birinin de davacı olup, tedbir nedeniyle her türlü tasarrufunun kısıtlandığını, buna rağmen davacının, davalı bankaya borcunu ödemeye çalıştığını, Mayıs 2004 ayı hesap ekstresinde davacının borcu 607,00 TL iken, 18.06.2008 tarihinde davacının cep telefonuna davalı tarafından gönderilen SMS notu ile borcunun 5.387,00 TL olduğunun bildirildiğini, davacının bu nota 20.06.2008 tarihli noter ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davalı bankanın bu ihtarnameye yanıt vermediğini, davalı bankanın 30.056,86 TL üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, davacının borç bakiyesinin 202,41 TL olduğunu iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin 202,41 TL meblağ dışında kalan kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında HSBC Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme ile birlikte davacıya 8001466 numaralı kredili mevduat hesabı tahsis edildiğini, kredili mevduat hesabı kredisine 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık itibarıyla her üç ayda bir faiz yürütülmek ve ana paraya eklenmek suretiyle banka tarafından ilan edilen oranda birleşik faiz + BSMV + KKDF uygulandığını, davacının sözü edilen kredili mevduat hesabından kaynaklanan kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesapları kat edilip, tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesinin kesinleşmesi üzerine icra takibine girişildiğini, davacının takibe itirazının İcra Hukuk Mahkemesince kaldırıldığını savunarak, davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, temlik eden banka ile davacı borçlu arasında akdedilen Kredili Mevduat Hesabı sözleşmesine dayanarak davacı tarafından kullanılan kredilerin zaman içinde usulüne uygun olarak temlik eden bankaya ödendiği, davacının hesaptan kaynaklanan borcunun 04.12.2009 tarihinde kapatılmış bulunduğu, davacının bankaya 04.12.2009 tarihi itibarıyla borcunun bulunmadığı, ancak davacının temlik eden bankaya 31.12.2009 tarihli hesap ekstresine göre 202,41 TL borçlu bulunduğu, bu miktarın davacının da kabulünde bulunduğu, tahsil edilemeyen miktarın 31.12.2009 tarihi itibarıyla 202,41 TL olduğu, davacının hesaplarına el konulmasının tamamen kendi iradesi dışında mahkeme kararıyla meydana geldiği, mahkeme kararıyla davacının hesaplarına bloke konulmasında davacının bir kusurunun bulunmadığı, bu hususun önceden davacı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, zira bankanın alacağını tahsil edememesinin devletin bir tasarrufu sonucu oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.