21. Hukuk Dairesi 2014/15335 E. , 2015/11006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yapılandırma işleminin geçersiz olduğuna ilişkin Kurum işleminin iptaliyle yapılandırmanın geçerli olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 5510 sayılı Yasa kapsamındaki yapılandırmasının geçersiz sayılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile yapılandırmanın geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; "davacının yapılandırma işleminin geçersiz kılınmasına yönelik kurum işleminin iptali ile davalı kuruma eksik ödenen 835,00 TL prim borcunun 5510 sayılı yasanın 24. Maddesine göre taahhüdü imzaladığı 22/07/2008 tarihinden itibaren 1 ay içinde ödemesi gerektiğinden, son ödeme tarihi olan 22/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Kuruma ödenmesi halinde 5510 sayılı Kanunun geçici 24. Maddesine göre yapılandırma hakkının bulunduğunun tespitine" karar verilmiş olup şarta bağlı hüküm kurulması hatalı olmuştur.
HMK"nın 297. maddesinde, mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen prim borcunun ödenmesi halinde yapılandırmanın geçerli olduğunun kabulü şeklinde şarta bağlı hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.