20. Hukuk Dairesi 2016/1620 E. , 2017/7645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 102 ada 56 parsel sayılı 3727,64 m2, 102 ada 172 parsel sayılı 5812,20 m2 ve 102 ada 216 parsel sayılı 4881,12 m2 yüzölçümündeki taşınmazlara uyan aynı kuvvette iki tapu kaydı bulunması sebebiyle malik tespitinin mahkemece yapılması amacıyla malik hanesi boş olarak tespit edilmiş ve tutanaklar kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Davalı Hazine taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldığını, davalı gerçek kişiler ise taşınmazların mahkeme kararı sonucu oluşan tapu kayıtları kapsamında kaldığını ileri sürmüş, mahkemece açılan davanın ve birleşen 2008/8 ve 2008/16 Esas sayılı davalarının kabulüne, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.297,01 m2"lik kısmı, (B) harfi ile gösterilen 110,06 m2"lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 320,56 m2"lik kısmının aynı adanın son parsel numaraları verilerek zilyeti ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 102 ada 172 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4,05 m2"lik kısmı, (B) harfi ile gösterilen 49,37 m2"lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 102 ada 172 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 4.665,89 m2"lik kısmı, (D) harfi ile gösterilen 72,42 m2"lik kısmı, (E) harfi ile gösterilen 1.018,47 m2"lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı zilyeti ... ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.078,67 m2"lik kısmının Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.576,18 m2"lik kısmı, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen 34,64 m2"lik kısmı, (E) ve (F) harfleri ile gösterilen 159,87 m2"lik kısmı, (G) harfi ile gösterilen 15,50 m2 lik kısmı, (H) harfi ile gösterilen 16,26 m2 lik kısımlarının aynı adanın son parsel numaraları verilerek ayrı ayrı zilyeti ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi ve orman kadastrosu çalışmaları 5304 sayılı Kanuna göre birlikte gerçekleştirilmiştir.
1-Davalı ..."in 102 ada 172 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden 102 ada 172 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ..."in 20 yılı
aşkın sürdürülebilir zilyetliğinin bulunmadığı ve yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre temyiz itirazlarınmın reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı Hazinenin 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın (C) 102 ada 172 parsel sayılı taşınmazın (C), (D) ve (E) 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın (B, C, D, E, F, G ve H) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik; davalı ..."in 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (B), 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların bir kısmının 4753 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda oluşturulan tevzi haritasındaki tevzi parsellerine denk geldiği, belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Hükme dayanak yapılan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bir kısmının tevzii paftasındaki hiçbir parsele denk gelmediği, bir kısmının bir takım tevzii parsellerine, bir kısmının tevzi tapusu bulunmayan ancak paftada yer alan bir takım tevzi parsellerine, bir kısmının 424 nolu mera parseline denk geldiği ancak mera parselinin sınırının net şekilde belli olmadığı ve mera parselinin kapalı bir alanı oluşturmadığı belirtildiği halde, tevzii parsellerin belirtmelik tutanakları ilgili kurumlardan araştırılarak getirtilip dosyasına konulmamış, tapu kaydının iktisap sebebinin doğru olup olmadığı yönünde hayatta olmaları halinde belirtmelik bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerekeceği üzerinde durulmamış, mahkemece hükme esas alınan ek rapora ekli krokide uygulamayı izlemeye elverişli nitelikte bulunmadığı halde mera haritası, toprak tevzi haritası ve kadastro paftasında sabit sınırlardan başlanılıp, ölçeği eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle taşınmazın hangi bölümünün kesin olarak tevzi haritalarının kapsamında kaldığı, hangi bölümünün mera haritası kapsamında kaldığı aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş, taşınmazların öncesinin zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olması halinde mera olarak sınırlandırma tarihine ve tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen diğer koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmamış, keşif sırasında dinlenilen bilirkişi ve tanıkların davalı tarafın taşınmazlar üzerindeki zilyetliğine ilişkin beyanları 3402 sayılı Kanunun 46/1 ve 14. maddesi kapsamında değerlendirilmemiş, dava konusu taşınmazların tamamı memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde gösterilmek sureti ile taşınmazlara zilyet olan kişilerin kullanımının olup olmadığı, varsa süresine ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiştir.
O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, toprak tevzii çalışmaları sırasında oluşturulan parseller hakkında Hazine adına tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığı sorulmalı, varsa tapu kayıtlarının tesisine esas belirtmelik tutanakları araştırılmalı, bulunması halinde 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmazlar yönünden herhangi bir kayıt ya da belgenin uygulanıp uygulanmadığı belirlenmeli, varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmelidir. Ayrıca davalı tarafın dayandığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/26 E. ve 1964/2 K. sayılı dava dosyası getirtilmeli, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği sorulmalı, görmüş ise uygulandığı taşınmazların kadastro tespit tutanakları getirtilerek dosya tamamlanmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmazların bir kısmının komisyon haritasına göre mera parseli içerisinde kaldığı iddia edildiğine göre menfaati bulunmayan komşu köylerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişilerinin huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında tescil ilamında davalı Hazinenin taraf olması nedeniyle, tescil ilamı taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip Hazineyi bağlayacağından öncelikle tescil krokisi bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın tescil ilamı ile oluşan harita kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu,
kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden çekişmeli taşınmazların bitişiğinde 102 ada 3 numaralı orman parseli ile taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı hususlarını da içeren taşınmazların değişik yönlerden gösteren fotoğraflarınında eklenmek suretiyle ayrıntılı, denetlemeye elverişli rapor istenmeli, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, orman bilirkişisinden en eski ve kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte gösterecekleri, hava fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yapılmak sureti ile taşınmazların kullanım sınırı olup olmadığı varsa kullanımın ne şekilde olduğu hangi tarihte başladığı ile ilgili ayrıntılı bilgi veren rapor düzenlemeleri istenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek, çekişmeli taşınmazların mera haritası kapsamında kalması halinde Toprak Tevzi Komisyonu tarafından yapılan mera sınırlandırma tarihine, tevzi tapusu kapsamında kalan bölüm olması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanununun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tevzi tapusu kapsamınmda kalmayan bölüm olması halinde Kadastro Kanununun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1-Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle davalı ..."in 102 ada 172 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın (C) 102 ada 172 parsel sayılı taşınmazın (C), (D) ve (E), 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın (B, C, D, E, F, G ve H) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik; davalı ..."in 102 ada 56 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (B) 102 ada 216 parsel sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.