22. Hukuk Dairesi 2015/34391 E. , 2018/15606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili , yıllık izin, maddi manevi tazminat ve işe girerken hukuka aykırı olarak alındığını belirttiği 5.000,00 TL bedelli senedin iadesini, iadesi mümkün olmazsa da senedin iptalini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktası taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; davacı günlük ortalama 11 saati aşkın çalıştığını iddia ederek fazla mesai ücret talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya içeriği ve hareket raporu çizelgelerine göre davacının haftada 9 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir. Ancak dosya içerisinde yer alan bir kısım ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunduğu ve bu tahakkukların bilirkişice dikkate alınmadığı görülmüştür. Örneğin 2012 yılı Haziran ayı bordrosunda 47,47 TL fazla mesai tahakkuk bulunmakta olup her iki tarafça da delil olarak dayanılan yardımcı defter kaydında tahakkuk eden bu miktarın ödendiği görülmektedir. Mahkemece, dosyaya ibraz olunan bordrolar, yardımcı defter kayıtları ve varsa banka kayıtları da getirtilerek imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuku olan dönemler dışlanmalı, bordroda tahakkuk olan ancak bordronun imzasız olması halinde ise tahakkuk ettirilen tutarlarının ödendiğinin ispatlanması halinde, ödenen miktarlar hesaplanan tutardan mahsup edilmeli, ücret bordrosu bulunmayan ve bordro olmasına rağmen fazla çalışma tahakkuku olmayan dönemler bakımından ise şimdiki gibi davacının davalı işyerinde haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde “(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda Mahkemece, davacının hukuka aykırı olarak işe girerken alındığını iddia ettiği 5.000,00 TL bedelli senedin iadesi veya senedin iptali yönündeki talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.