11. Hukuk Dairesi 2016/5619 E. , 2017/3700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2015 tarih ve 2013/142-2015/497 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalının 1996 - 2006 tarihleri arasında iki ortaklı ... Ltd. Şti"nin ortakları olduğunu, şirketin 2006 yılında faaliyetine son verdiğini, şirketin geçmiş dönemde yaptığı işlere ilişkin ödenmemiş vergi borçlarının yapılandırılması için davacının vergi dairesine başvuruda bulunduğunu, vergi borcunun taksitlendirilerek yapılandırıldığını ve vergi borçlarının tamamının davacı tarafından ödendiğini, davalı hakkında hissesi oranında ödeme yapması için ... 27. İcra Müd"nün 2012/14725 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının herhangi bir gerekçe göstermeden borcunun bulunmadığından bahisle borcun tamamına, işlemiş faizine ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibi durdurulduğunu belirtmiş, davalının ... 27. İcra Müd." nün 2012/14725 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ... Ltd. Şti"nin % 30 hissedarı davacının da % 70 hissedarı olduğunu, taraflar arasında evlilik birliği sona erince müvekkilinin faaliyetin durduğuna dair gerekli bildirimleri vergi dairesine yaptığını, daha sonra kendi hissesi oranında şirkete ait vergi borçlarını yapılandırma talebinde bulunduğunu, müvekkilinin yapılandırma talebinin kabul edildiğini, müvekkilinin şirkete ait toplam 11.068,41 TL olan borcunu ödediğini, ödemeleri tamamladıktan sonra vergi dairesinden şirket ile ilgili borcu olup olmadığını kontrol etmek suretiyle gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, şirket ile ilgili ödemeler bitince mükellefliğinin 31/12/2009 tarihinde sona erdiğini, davacının yapılandırma yaptığı borcun müvekkilinin ödediği döneme ait olup kendi hissesine düşen borç olduğunu, müvekkilinin bu borçtan sorumlu olmadığını belirtmiş, davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun"un 4369 sayılı Yasa ile değişik 35. maddesinde Ltd. Şti. ortaklarının şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağının ve bu kanun hükümlerine göre takibe tabi tutulacağının düzenlendiği, ortağın bu borcunun onun Ltd. Şti."ye karşı taahhüt ettiği veya ödediği sermaye borcundan ayrı bağımsız bir borç olduğu, sorumluluğun sermaye payı oranı ile sınırlı olduğu, bu borcun doğmasının ön koşulunun amme borcunun Ltd. Şti"den tahsil imkanının bulunmaması olduğu, amme borcunun muhatabı şirketten tahsilinin mümkün olmaması halinde ortağın sorumluluğunun söz konusu olabileceği, davacı tarafça talep edilen amme borcuna ilişkin ödemenin bilirkişi ek raporunun içeriğinde de belirtildiği üzere dava dışı ... Ltd. Şti. tarafından yapıldığının kayıtlı olduğu, davacının şirketin en son temsile yetkili temsilcisi konumunda olduğu, şirket defterlerinin davacı elinde bulunması gerektiği ve şirket defterlerinin inceleme için mahkememize ve bilirkişiye sunulmadığı, bu sebeple ödemelerin şirket tarafından yapılıp yapılmadığının tam olarak denetlemediği ve ayrıca defterler incelenemediğinden amme borcunun şirketten tahsiline imkan olup olmadığının belirlenemediği, amme borcunun kayden dava dışı şirket tarafından ödendiğinin görülmesi ve bunun aksinin davacı tarafça ispat edilememiş olması sebebiyle 6183 Sayılı Yasa"nın 35. maddesindeki yasal koşulların oluşmadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.