4. Hukuk Dairesi 2013/7557 E. , 2014/5558 K.
"İçtihat Metni" I
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2012
NUMARASI : 2008/139-2012/399
Davacı İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat C.İ. tarafından, davalı G.G. Maden Kömür İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine 14/03/2008 gününde verilen dilekçe ile arazi kullanım bedeli istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/07/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket yetkilisi C.Ö. ve vekili Avukat D. K. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat D. G. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, arazi kullanım bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Yeniköy, Kulakçayırı mevkiinde bulunan 1.093.000,00 m2 lik alanın davalı tarafından 1999 yılında doldurmak suretiyle kullanıldığının tespit edildiğini belirterek, 02/04/2007 tarihli tespit raporu ile hesap edilen kullanım bedelinin 01/01/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, maden kanunu kapsamında alınmış maden ruhsatı ile faaliyette bulunduklarını, ruhsat sahası içinde ileri sürüldüğü gibi bir alanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı şirketin İR-3952 numaralı ruhsat sahasını işlettiği, davaya konu yerin bir bölümünün tescil harici devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kısımda kaldığını, sözkonusu yerin 1999 yılında denize dolgu yapmak suretiyle kullanıldığı ileri sürülmüş ise de; bu yerin ortofoto haritalarda 1996 yılında da mevcut olduğu ve maden sahası olarak kullanıldığının tespit edildiğini, devlet hakkının alınmasının arazi kullanım bedelini kapsamadığını, ayrıca arazi kullanımından dolayı da idarenin zararının karşılanması gerektiği belirtilerek, 01/01/1999–14/03/2008 dönemi için hesaplanan arazi kullanım bedelinin senelik resmi takvime göre hesaplanacak faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Yasası"nın 46. maddesine, 26/05/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5177 sayılı "Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 20. maddesi ile eklenen "H.. H..nin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerde yapılan madencilik faaliyetleri için bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra kira, ecrimisil alınmaz." fıkrası gereğince 26/05/2004 tarihinden sonra kullanım bedeli istenemez.
Somut olayda, davalı maden ruhsatı ile faaliyette bulunmuş olmakla birlikte, dava konusu devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yeri kullanabilmek için davacıyla anlaşıp kiralama yapmış veya izin almış değildir.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, 3213 sayılı Maden Yasası"nın 46. maddesinde değişiklik yapılan 26/05/2004 tarihinden sonrası için arazi kullanım bedeli istenemeyeceğinden, 01/01/1999 tarihi ile 26/05/2004 tarihleri arasında kalan zaman dilimi için kullanım bedeli hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.