21. Hukuk Dairesi 2014/15256 E. , 2015/11150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 16/04/1985 tarihinde çalışmaya başladığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 16/04/1985-08/02/1988 tarihleri arası davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı olduğu şekilde istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına, 16/04/1985 tarihli, imzalı ve fotoğraflı işe giriş bildirgesinin .... tarafından Kuruma verildiği, davacı adına bildirim yapılmadığı, dönem bordrolarının verilmediği, komşu işyeri tanıklarının tespit edilemediği, sigorta sicil numarasının 1985 yılı serilerinden olduğu, davacı tarafından gösterilen ve davacının abisi olan şahsın fiili çalışmayı doğruladığı, diğer tanığın ise davacının çalıştığını bilmediğini belirttiği, davacının dava dilekçesi ve yargılama sırasındaki taleplerinde hizmet tespiti, temyiz talebinde ise sigortalılık başlangıç tespitinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının talebi açıkça belirlenmeden, yine Kurum, vergi idaresi, belediye ve kolluk birimleri gibi kamu kurumları aracılığıyla komşu işyeri tanıkları araştırılmadan ve davalı işveren olarak limited şirket gösterilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;
1-) davacıya talebi açıklattırılarak, eğer hizmet tespiti talebinde bulunuyorsa öncelikle taraf teşkilini sağlamak için davacıya ....ni davaya dahil etmek üzere süre vermek, taraf teşkili sağlandıktan sonra ve dönem bordrosuda bulunmadığından, Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurarak sonucuna göre,
2-) eğer hizmet tespiti talebi ispatlanamazsa veya sigortalılık başlangıcı talebinde bulunuyorsa işe giriş bildirgesinin Kurum tarafından kabul edilmesi ve sigorta sicil numarasının 1985 yılı serilerinden olduğu dikkate alınarak en azından bir gün süreyle çalıştığının tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Karar başlığında davalı işveren olarak limited şirketin gösterilmemeside hatalı olmuştur.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.