Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2408
Karar No: 2017/1704
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2408 Esas 2017/1704 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2408 E.  ,  2017/1704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 21.02.2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00" e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili; müvekkili ..."un evinin bulunduğu sokakta yer alan davalı şirkete ait trafodaki elektrik kaçağından dolayı elektrik akımına kapılarak yaralandığını, olayın tamamen davalı şirketin hatasından kaynaklandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili ...için 3.000 TL maddi (işgöremezlik tazminatı) ve 20.000 TL manevi, anne ve babası olan müvekkilleri ...ve ... için 1.000"er TL maddi (bakıcı gideri) ve 10.000"er TL manevi, kardeşleri olan müvekkilleri ..., ... ve... için 5.000"er manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini müvekkili ...için 247.726,17 TL ye, müvekkilleri ...ve ... için 160.444,42 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; olay nedeniyle müvekkili kurumun sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; 14.10.2010 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27.06.2011 gün ve 2011/356 E. 2011/7469 K. sayılı ilamıyla;
    (...Dosyada bulunan belgelerden, davacı hakkındaki iş göremezlik raporunun Atatürk Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alındığı ve bu rapordaki özür oranına göre maddi tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
    2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Yasası’nın 16/II-c maddesi gereğince, meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınacak SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne uygun raporla davacının iş göremezlik oranı belirlendikten sonra varılacak sonuca göre zarar kapsamının belirlenmesi gerekir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir...)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, davacının kaza nedeniyle uğradığı işgöremezlik oranının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmış, sonrasında aktüerya biilirkişisinden işgöremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin belirlenmesi için ek rapor aldırıldıktan sonra, 31.12.2013 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.10.2014 gün ve 2014/5183 E. 2014/12825 K. sayılı ilamıyla;
    (...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda, davacılardan ..."un, davalının maliki ve işletmecisi olduğu elektrik panosunda topraklama yapılmaması nedeniyle oluşan kaçak yüzünden yaralandığı, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 15.06.2012 tarihli raporuna göre, % 59 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının, %59 oranındaki maluliyetinin sürekli olduğunun belirtildiği ancak raporda davacı ..."ın bakıma sürekli ihtiyaç duyup duymayacağı veya bakıma ihtiyaç duyacağı süre hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Ancak mahkemece, davacı ..."ın hayatı boyunca yardıma muhtaç olarak yaşamını sürdürmek zorunda kalacağı gerekçesiyle, Berat"ın anne ve babası olan davacılar ...ve ... için 160.444,42 TL bakıcı ücreti nedeniyle maddi tazminata hükmedilmiştir.
    Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak davacı Beraat"ın hayatı boyunca sürekli bakıma ihtiyacı olup olmadığı tespit edildikten sonra hasıl olacak sonuca göre, davacılar ...ve ... açısından maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir...)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi 04.05.2015 tarihli rapor ile davacı ..."ın sürekli olarak bakıma ihtiyacının bulunmadığını bildirmiş, davacılar vekili 29.09.2015 tarihli celsede bakım ücretine ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
    Davacılar vekili tarafından (18.03.2014 tarihinde) ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2014/254 Esas sayılı davada; aynı kaza nedeniyle, davacı ... için 9.317,31 TL maddi, davacılar ...ve ... için 57.389,04 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istenmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 24.02.2015 tarihli karar ile davanın, iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Davacılar vekili 25.08.2015 tarihli dilekçesi ile birleşen davada davacı ... için istenen maddi tazminat istemini 78.485,87 TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece; "...önceki hükmü yalnızca davalı tarafın temyiz etmiş olması, davacı tarafın ise daha önce verilen raporların yerinde olduğunu belirterek bir önceki hükmün onanmasını talep etmiş olması, mahkememizce verilen bu hükmün küçük Berat"ın bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre bakım giderlerinin hesaplanması noktasında bozulmuş olması ve mahkememizce bozmaya uyulması karşısında davalı taraf lehine kazanılmış hak oluşması..." gerekçe gösterilerek; maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için 247.726,17 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, davacı tarafın maddi tazminata ilişkin diğer kalemlerden vazgeçmiş olması nedeniyle buna ilişkin davanın reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- HMK"nun 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
    Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
    Temyize konu edilen davada; mahkemece, birleşen 2014/254 Esas sayılı dava hakkında hüküm kurulmadığı gibi, asıl ve birleşen dava için yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de ayrı ayrı tayin edilmemiştir. Diğer bir anlatımla, hükmün HMK"nun 297. maddesinde gösterilen şartları taşımadığı açıktır.
    Hal böyle olunca mahkemece; birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, bu ilke gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-) Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    -



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi