3. Hukuk Dairesi 2017/1495 E. , 2017/1779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava, kira farkı alacağından dolayı yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın 01.11.2012 ayına ait kira bedel farkı 8.790,88 TL yönünden kabulüne, diğer aylar yönünden reddine karar verilmesi üzerine, hükmün Davacı ve davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05.05.2014 tarihli bozma ilamı ile özetle "...Davalı kiracı ile eski malik arasında düzenlenen 01.04.2008 tarihli sözleşmeye, ek sözleşme uyarınca kira parasının 01.11.2011 tarihi ile 30.10.2012 tarihleri arasında aylık net 9.500 TL olarak ödenmesi kararlaştırılmış, yine ek sözleşmeye göre kira bedelinin 01.11.2012 tarihinden itibaren her yıl TÜİK"in belirlediği Tefe-Tüfe yıllık artış oranlarının aritmetik ortalaması oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Bu durumda ek sözleşmenin bu hükmü de dikkate alınarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle 2012 yılı Kasım ayı yönünden davalının eksik ödemesinin bulunup bulunmadığının tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu düzenleme dikkate alınmadan 2012 yılı Kasım ayına ait kira bedelinin 01.04.2008 tarihli sözleşmede belirlenen 9.500 USD + KDV üzerinden ödeneceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçeleriyle hükmün sadece davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 25.02.2015 tarihli son kararda davanın kısmen kabulüne, 8.977,03 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Davalı kiracı ile eski malik arasında düzenlenen 01.04.2008 tarihli sözleşmeye, ek sözleşme uyarınca kira parasının 01.11.2011 tarihi ile 30.10.2012 tarihleri arasında aylık net 9.500 TL olarak ödenmesi kararlaştırılmış, yine ek sözleşmeye göre kira bedelinin 01.11.2012 tarihinden itibaren her yıl TÜİK"in belirlediği Tefe-Tüfe yıllık artış oranlarının aritmetik ortalaması oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, uyulmasına karar verilen Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05.05.2014 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamının iki nolu bendinde uyuşmazlığın ek sözleşme hükümlerine göre, 01.11.2011 tarihi ile 30.10.2012 tarihleri arasında aylık net 9.500 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı ve yine ek sözleşmeye göre kira bedelinin 01.11.2012 tarihinden itibaren belirlenen bu net 9.500 TL"lik bedelin her yıl TÜİK"in belirlediği Tefe-Tüfe yıllık artış oranlarının aritmetik ortalaması oranında arttırılacağının düzenlendiği belirtilmiştir. Bu durumda ek sözleşmenin bu hükmü de dikkate alınarak 2012 yılı Kasım ayı yönünden davalının eksik ödemesinin bulunup bulunmadığının tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu düzenleme dikkate alınmadan ve gerekçeli kararda 2012 yılı Kasım ayına ilişkin Tefe-Tüfe oranından kaynaklanan 186,15 TL nin tahsiline karar verildiği açıklanmasına rağmen hükümde hiç bir açıklama yapılmadan ve gerekçeli kararla hüküm arasında da çelişki oluşturacak şekilde 8.977,03 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.