21. Hukuk Dairesi 2014/24695 E. , 2015/3078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1998 yılı Mart ayından 04.01.2001 tarihe kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına 11001207 sicil numaralı ... unvanlı işyerinde 20.10.1999 tarihinde; 11001992 sicil numaralı davalı ... unvanlı işyerinde 01.05.2000 tarihinde; ... sicil numaralı ... unvanlı işyerinde 05.01.2001 de işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgelerinin verildiği, 11001207 sicil numaralı işyerinin Hayat Tıbbi Aletler Aş unvanı ile (fabrika inşaatı) 20.10.1999-31.03.2000; 11001992 sicil numaralı
- işyerinin davalı ... unvanı ile 01.05.2000-10.12.2003; 11002665 sicil numaralı ... unvanlı işyerinin 11.09.2000-12.12.2002 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, davada husumetin ilk olarak ... unvanlı işverene yöneltildiği, Dairemizin 2010/57E, 2011/6456K sayılı, 19.07.2011 tarihli ilamı ile davada husumetin davacının hizmetinin bildirildiği 1001207 işyeri sicil numaralı ... ve 1001992 işyeri sicil numaralı ... unvanlı işverenlere yöneltmek ve bildireceği delilleri toplamak üzere bozulduğu, bu kez mahkemece ... unvanlı şirketin ... olduğundan bahisle davacının bu şirkete ve ..."a dava açması için süre verildiği, açılan davaların birleştirildiği, davacının 20.10.1999-30.11.1999 tarihleri arasında 11001207 sicil numaralı işyerinden 41 gün; 01.05.2000-02.12.2000 tarihleri arasında .. sicil numaralı işyerinden 212 gün; 2001/1-12.12.2002 tarihleri arasında ... sicil numaralı işyerinden 341 gün hizmetinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, işe giriş bildirgelerindeki davacıya ait imzaların sahteliğinin ya da manevi baskı altında imzalandığının iddia ve ispat edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmediğinden davacının kesintisiz bir şekilde çalıştığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendiği takdirde bu döneme ilişkin hizmetin tespitinin mümkün olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca her ne kadar mahkemece davacı adına işe giriş bildirgesinin verildiği ve bu sebeple davaya dahil edilmesi gereken ... unvanlı şirketin davalı ... olarak isim değişikliğine uğradığı belirtilmiş ise de dosya içinde buna ilişkin bilgi, belge olmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle ... unvanlı şirketin davalı ... olarak isim değişikliğine uğrayıp uğramadığını, unvan değişikliği, devir olup olmadığını araştırmak, buna ilişkin ticaret sicili evraklarını getirtmek, dava döneminin tamamında (ihtilaflı dönemin başından itibaren) çalışması olan dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, davacının çalışmasının kesintisiz devam edip etmediği hususunda beyanlarını almak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.