21. Hukuk Dairesi 2014/26725 E. , 2015/3108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici sebeplere ve tarafların temyizinin kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, %13,20 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti için maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Yargılama sırasında davacı vekili 07.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını artırırken ayrıca dava dilekçesinde yer almayan 16.000,00TL tutarlı manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
Mahkemece, 5.801,19TL maddi, 7.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
H.M.K.’nın 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Öte yandan harca tabi olan davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. Islah dilekçesinin nispi harç ve başvuru harcı yatırılarak mahkemeye verilmesi halinde artık bu dilekçenin ıslah değil ek dava dilekçesi olarak kabulü gerekir.
Dosya kapsamından, davacı tarafından 07.07.2014 tarihli ıslah ile maddi tazminat miktarı artırılırken aynı zamanda yeni bir talep olarak manevi tazminat da istendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere ıslah ile ikinci bir davanın açılması usulen mümkün değildir. Fakat davacının ıslah dilekçesi ile usulünce açılan davasına konu etmediği yeni bir talebi olur ve nispi oranda alınan ıslah harcı yanında dava açılış zamanında ödenen başvuru harcını da ayrıca yatırırsa bu kez ıslah dilekçesinin mevcut hali ile birleştirme istemli ek dava dilekçesi olarak kabulü gerekir. Somut olayda ise 07.07.2014 tarihli ıslah ıslah dilekçesinin Mahkemeye sunulması sırasında yalnızca ıslah harcı ödenip ayrıca ödenmiş başvuru harcının bulunmadığı açık olup ıslah dilekçesinin bu hali ile birleştirme istemli ek dava olarak nitelendirilmesi imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği manevi tazminat istemine ilişkin olarak usulünce açılmış bir dava olmadığından dolayı davacının ayrıca manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 23/02/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.