11. Hukuk Dairesi 2016/1830 E. , 2017/3784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2014 gün ve 2010/571-2014/209 sayılı kararı bozan Daire’nin 09/10/2015 gün ve 2015/462-2015/10260 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 29/05/2009 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme ile belirlenen ülkelerde münhasıran davalıyı temsil etme ve davalının ürünlerini satma hakkını elde ettiğini, sözleşmede müvekkilinin satışına aracılık ettiği ürünlerden alacağı komisyonun sipariş edilen malların bedelinin tamamının alıcılar tarafından davalı hesabına ödenmesinden sonra müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin bir yıl süreli akdedildiğini, taraflardan birinin sürenin dolmasından altı ay önce yazılı bildirimi ile anlaşmanın feshini ihbar etmemesi halinde sözleşmenin bir yıl daha uzatılmış sayılacağının düzenlendiğini, müvekkilinin yürüttüğü çalışmalar kapsamında 112.229,13 EURO komisyon alacağına hak kazandığını, davalının sözleşme ile üstlendiği edimlerini gereği gibi ifa etmemesi, teyid edilen siparişleri sevk etmemesi üzerine davalıya 10/12/2009 tarihinde yazılı bildirimde bulunulduğunu ve komisyon alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, buna karşı davalı temsilcisi ... tarafından gönderilen 11/12/2009 tarihli elektronik posta ile davalının sözleşmeyi feshettiğini, davalı taraf müvekkili aracılığı ile sattığı tüm ürünlerin bedellerini tahsil etmesine rağmen müvekkilinin hakettiği komisyon alacağının ödenmediğini, fesihten sonra da müvekkilince geliştirilen müşteri portföyünden faydalanılarak satış yapılmaya devam edildiğini, sözleşmenin süresinden önce sözleşmede öngörülen bildirim yükümlülüğüne uyulmadan haksız feshi nedeniyle müvekkilinin yoksun kalınan karının da ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, dava dilekçesi ve ıslahla 80.943,68 Euro komisyon alacağı, 202.358,97 Euro yoksun kalınan kâr ve 138.760,44 Euro denkleştirme tazminatı olmak üzere 422.063,09 Euro"nun faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin müvekkili şirketin yetkilisi ..."ın imzasını taşımadığından geçersiz olduğunu, davacının acentelik yapma istediğini şirket çalışanı ..."ya bildirmesinden sonra şirket temsilcisi ..."ın bu tür bir yapılanmaya karşı çıktığını, davacının hazırlayıp gönderdiği belgelerin şirket çalışanınca imzalandığını, davacının müvekkilince sadece müşteri olarak algılanıp bu kapsamda ticari ilişki kurulduğunu, Eylül 2009 tarihinden sonra davacı ile müvekkili arasında siparişlerden kaynaklanan uyumsuzluğun ortaya çıktığını, davacının 40-50 ton civarında ve müvekkilinin üretimde kullanmadığı renklerden oluşan ürün siparişinde bulunduğunu ve bu ürünleri devamlı satın alacağını bildirmiş olmasına rağmen yüklü miktarda üretilmiş malı teslim almayarak müvekkilini zarara uğrattığını, davacının Eylül 2009 tarihinden itibaren ... A.Ş isimli firmadan aynı konuda mal satın almaya başlayarak müvekkilinin zararına neden olduğundan feshin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davasının kısmen kabulüne dair verilen karar davalının temyizi üzerine Dairemizin 2015/462 Esas 2015/10260 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve Dairemiz bozma ilamının (2) bendinin 3 nolu paragrafında ""...ulaşılmadığının.."" ifadesinin yazım hatasından kaynaklanıp ""...ulaşıldığının.."" olarak anlaşılacak olmasına göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.