Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2014
Karar No: 2015/3140
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/2014 Esas 2015/3140 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/2014 E.  ,  2015/3140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurum işleminin iptaliyle 28/10/1985-31/01/2013 tarihleri arasında yurtdışında geçen çalışmalarının tespitine, bu süreleri borçlanma hakkının kabulüne, 28/10/1985 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğuna karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının Almanya"da rant sigortasına girdiği 28.10.1985 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile davacının yurt dışında geçen 28.10.1985-31.01.2013 tarihleri arasındaki süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının Türk vatandaşlığından çıktığı 11.05.1999 tarihinden önce yurt dışında geçen çalışmalarını borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine ,davacının 12.05.1999 ve 31.01.2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarını borçlanma talebinin reddine ,davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 28.10.1985 olarak tespitine yönelik talebi hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden , 15.08.1967 doğumlu davacının Almanya"da 28.10.1985 tarihinden itibaren zorunlu prim ödemesi ile sigorta kapsamına alındığı, 31.01.2013 tarihine kadar yurt dışı çalışmalarının devam ettiği, Türk vatandaşlığını çıkma izni alarak 11.05.1999 tarihinde kaybettiği,27.06.2014 tarihli dilekçe ile yurt dışı hizmetlerini borçlanmak için kuruma başvurduğu, kurumun davacının borçlanma talebini 25.07.2014 tarihli yazı ile Türk vatandaşlığından çıkmış olduğu gerekçesiyle reddettiği anlaşılmaktadır.
    Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma talebinde bulunulması veya kısmen de olsa borçlanma bedelinin ödenmesi zorunlu değildir.
    Uluslararası sözleşmelere konulan bu yöndeki hükümlerin amacı; yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının ülkemize dönmesi halinde uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan haklar yönünden önem arz eden sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesinde ülkemizde çalışan sigortalılar ile aynı koşullara tabi tutmak olup bu hüküm 3201 sayılı Yasa"da yer alan yurt dışı borçlanma hükümlerinden bağımsız bir sosyal güvence olduğundan uygulanması için borçlanma koşulu da aranmaz.
    Yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatına malullük, yaşlılık ve ölüm (uzun vadeli sigorta kolları) hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla yürürlüğe giren 30.05.1978 tarih ve 2147 sayılı Kanun ile 08.05.1985 tarih ve 3201 sayılı Kanun"ların kendilerinden önce yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler ile yabancı bir ülkede çalışan Türk vatandaşlarına tanınan sosyal güvenlik haklarını koşula bağlaması, ortadan kaldırması veya sınırlaması da Anayasa"nın 90.maddesinin açık hükmü karşısında mümkün değildir.
    Somut olayda, davacının 11.05.1999 tarihinde çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybettiği anlaşıldığından , Türk vatandaşı olmadığı 12.05.1999 ve 31.01.2013 dönemini borçlanma isteminin Mahkemece reddedilmesi doğrudur. Öte yandan,davacının 18 yaşını ikmal ettikten sonra yurt dışında fiili çalışmasının bulunduğu "28.10.1985" tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken henüz gerçekleştirilmiş bir borçlanma işlemi bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi