1. Hukuk Dairesi 2015/3102 E. , 2017/5826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil taleplerinin kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin olarak verilen karar davacıların tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, 26404 ada 6 sayılı parseldeki çekişme konusu 9 nolu bağımsız bölümde davalı ile birlikte iştirak halinde malik olduklarını ve davalının anılan bağımsız bölümde kendilerine bir bedel ödemeden uzun süredir ikamet ettiğini, sözlü ikazları sonuç vermeyince davalıya 06.12.2013 tarihinde ihtarname gönderdiklerini ileri sürerek geriye doğru 5 yıl için paylarına düşen 25.000 TL ecrimisile ve davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemişler, aşamada müdahalenin önlenmesi taleplerini atiye terk etmişlerdir.
Davalı, dava konusu bağımsız bölümde halen oturduğunu, davacı annesi Hatun"un birlikte oturma talebi ile 2009 yılında taşınmaza taşındığını, davacının 29.12.2013 tarihinde evden eşayalarını da alarak evi tamamen kendisinin kullanımına bıraktığını, kendisinin rıza ile oturduğunu, ancak 06.12.2013 tarihli ihtarname ile rızanın kalktığını, ecrimisilin 01.01.2014 tarihinden itibaren istenebileceğini belirterek elatmanın önlenmesi istemi ile anılan tarihten önceki ecrimisil talebinin reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların davalının dava konusu bağımsız bölümde oturmasına ilişkin rızalarını 29/12/2013 tarihinde geri aldıkları gerekçesiyle 29.12.2013 tarihinden dava tarihine kadar davacıların payı oranında hesaplanan 1.766,87 TL ecrimisile karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 26404 ada 6 sayılı parseldeki çekişme konusu 9 nolu bağımsız bölümde 07.02.2005 tarihli kat irtifakı tesisi ile davacılar ... ile davalı ..."ın iştirak halinde malik oldukları, davacıların 06.12.2013 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarname ile davalı ..."tan dava konusu 9 nolu bağımsız bölümü kullanmasından kaynaklı ecrimisil talep ettikleri ve anılan ihtarnamenin davalı ..."a 09.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşma sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı).
Somut olayda, davacı tarafça keşide edilen 06.12.2013 tarih ve 20978 yevmiye sayılı ihtarname ile intifadan men olgusu gerçekleşmiştir.
Hâl böyle olunca, 6.12.2013 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliği tarihi olan 09.12.2013 tarihinden eldeki dava tarihi arasındaki dönem için davacıların payına isabet eden ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.