11. Hukuk Dairesi 2016/4924 E. , 2017/3789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/10-2015/31 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.06.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 08/06/2012 tarihli belirli süreli telif sözleşmesi ile müvekkilinin ... programında yorumculuk görevini yerine getirdiğini, 1 yıllık sürenin sonunda tarafların karşılıklı olarak memnuniyetleri nedeniyle taraflar arasında protokol yapılarak ilişkinin ikinci yılın sonuna kadar uzatıldığını, davalının 27/11/2013 tarihinde haklı bir nedeni olmaksızın sözleşmeyi feshettiğini, bu durumda bakiye sözleşme süresi için davalının ödemesi gereken telif ücretlerinin davacıya ödenmesi gerektiğini, kanalın el değiştirmesi sonucunda yeni sahibi tarafından müvekkilinin kovulduğu yönünde çıkan haberlerin, davacının kişilik haklarını zedelediğini, bundan dolayı manevi zararının da söz konusu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 30.000 TL bakiye sözleşme bedelinin ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, gerek taraflar arasındaki sözleşme, gerekse sözleşmenin sona erdiği bir yıllık süre sonunda taraflar arasında yapılmış olan şifahi anlaşma gereğince davacı tarafa ödenmesi gereken ücretlerin tam olarak ödendiğini, el yazısı ile düzenlenen ve aslı ibraz edilmeyen tarihsiz protokolü kabul etmediklerini, bir an için bunun doğru olduğu kabul edilse bile bunun 08/06/2012 tarihli ana sözleşmeden önce kaleme alınmış olabileceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin ikinci ve beşinci maddelerinden anlaşıldığı üzere sözleşmenin bir yıllık süre için akdedildiğini ve yenilenmediğini, ... programının ağır bir külfet oluşturması nedeniyle programın moderatörü ... ile yapılan sözleşmenin bir yıl süreli olup uzatılmadığını, sadece programın yayına devam edilip edilmeyeceği hususu kesinleşinceye kadar, tarafların karşılıklı kararı ile programın bir süre daha devam ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 1 yıllık sözleşmenin 30 Haziran 2013 tarihinde sona erdiği, dolayısıyla "sözleşme fesih beyanı" başlıklı yazıda her ne kadar 27/11/2013 tarihinde fesih yapıldığı yazılı ise de, bu beyanın, 1 yıl süreli olduğu yazılı bulunan ve 30 Haziran 2013 tarihinde sona eren sözleşmenin fesih beyanı değil, sözleşmenin bitiminden sonra tarafların karşılıklı mutabakatları ile belirsiz bir süre daha devam eden programların "sona erdiğinin bildirilmesi" niteliğinde olduğu, yayın süresince davacının program yorumculuğu nedeniyle hak ettiği ücretlerin kendisine ödendiği, programın süresinin 2 yıllık olmayıp, taraflar arasındaki 08/06/2012 tarihli sözleşmenin beşinci maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere 1 yıllık olduğu, davacının ve davalının taraf olmadığı tarihsiz ve başlıksız protokolün, bu sözleşme hükümlerine herhangi bir etkisinin bulunmadığı, sözleşmenin 30 Haziran 2013 tarihinde sona ermesinden sonra belirsiz bir süre daha programın yayınlanmasının, sözleşmenin uzadığı anlamına gelmediği, sona eren sözleşmenin basında yer almasının davalı ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığı ve bu konuda çıkan haberlerden dolayı davalının sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının dayandığı ... adına ... ve ... adına ... tarafından imzalanan el yazılı metnin sonunda diğer hususların ana sözleşmede belirleneceği belirtildiğinden bunun asıl sözleşmeden önce düzenlendiğinin anlaşılmasına, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 1 yıl süreli olmasına, fesih bildiriminin bu sürenin sona ermesinden sonraki bir tarihte yapılmış bulunmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.