11. Hukuk Dairesi 2016/12259 E. , 2017/3792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2014 tarih ve 2011/159-2014/324 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.06.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, .... A.Ş."nin davalı kurum nezdindeki alacaklarının bir kısmını vekil edenine temlik ettiğini, temlik edilen alacak üzerinde takdiyat olmadığı hususu teyit edilmişken, yapılan ödemelerde kesinti yapıldığını, kesintilerin verilen teyide ve temlik edenle davalı arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, kesintilerin, gerekçe gösterilen 25.01.2010 günlü sözleşmenin fesih başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrası son bendinde yazılı "idarece kesilecek cezanın toplam tutarının sözleşme bedelinin %30"unu geçemeyeceği" belirlemesine de uygun bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 100.000 TL"nin kesintilerinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı kuruma temlik edenin ortak olduğu girişime personel taşıma işi verildiğini, personel taşıma işinde meydana gelen aksama nedeniyle sözleşme ve şartname uyarınca, ayrıca icra dosya borcu nedeniyle kesintiler yapıldığını, yapılan işlemlerin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, alacağın temlikinde borçlu kurumun muvafakatının aranmayacağını, alacağı devredene karşı ileri sürülebilecek tüm itirazların devralana da yöneltilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; hizmet işleri kabul ve hakediş tutanakları, faktoring ve temlik sözleşmeleri ile davalının yüklenicisi .... A.Ş."nin imzası bulunan belgelerde herhangi bir itirazının bulunmaması nedeniyle, davacı temlik alanın da davalıdan alacak talep edemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, dava dışı ... A.Ş."nin personel taşıma sözleşmesine dayalı alacağının 1.500.000,00 TL"lik kısmının temlikname ile davacı şirkete devri nedeniyle bu kısım alacakta davalının yaptığı kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Temlik eden ... A.Ş. söz konusu temlikname ile davalı ... nezdinde doğmuş ve/veya doğacak alacaklarından 1.500.000,00 TL"yi ödeme vadesinde ödenmek üzere davacı ile aralarında düzenlenmiş olan faktoring sözleşmelerinden dolayı doğmuş ve/veya doğacak borçların karşılanması amacıyla davacıya devir ve temlik etmiş; temliknamenin davalıya bildirilmesi üzerine davalı tarafından davacıya temlikname konusu 1.500.000,00 TL alacak üzerinde temliknamenin kayıtlara alındığı tarih itibariyle haciz, rehin, temlik gibi herhangi bir takyidadın olmadığı, temlikname konusu 1.500.000,00 TL tutarın mevcut sözleşme kapsamında .... A.Ş."nin %51 iş ortaklığı oranınca sözleşmenin 12.1 maddesinde belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla her ay yapılacak olan hakedişlerinden hissesi oranını geçmeyecek şekilde davacının hesabına EFT/havale yapılacağı bildirilmiştir. Davalı tarafından temlik edenin hakedişleri kısmen davacı hesabına havale edilmişse de temlik edenin neden olduğu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle kesintiler yapılmış, böylece temlike konu alacağın bir kısmı davacıya ödenmemiştir. Davalı ile .... A.Ş. ve ... A.Ş. iş ortaklığı arasında düzenlenen hizmet alımlarına ait sözleşmenin “Cezalar ve Sözleşmenin Feshi” başlıklı 16. maddesinin 16.1.23. bendinde idare tarafından kesilecek cezanın toplam tutarının hiç bir durumda, sözleşme bedelinin %30’unu geçmeyeceği düzenlenmiş olup, davacı vekili, yapılan kesintilerin sözleşmenin bu hükmüne aykırı olduğunu, dolayısıyla haksız bulunduğundan davacıya temliknameye istinaden ödenmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Temlikname ile alacağı temlik alan temlik edenin yerini alır. Dolayısıyla söz konusu kesintiler sebebiyle alacağını alamayan davacı, temlik edenin davalı ile arasındaki sözleşme hükümlerine dayalı haklarını ileri sürebilir. Davacının sözleşmede düzenlenen kesilecek ceza toplam tutarının sözleşme bedelinin %30’unu geçemeyeceği kuralına rağmen bu hükme aykırı olarak yapılan kesintilerin iadesi için davalı kuruma başvurma hakkı bulunmakta olup, sözleşmeye aykırılık iddiasını ileri sürebilir. Bu suretle; temlik edenin ibraz edilen ve imzası bulunan belgelerde herhangi bir itirazının bulunmaması nedeniyle davacı temlik alanın da davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.