19. Hukuk Dairesi 2015/69 E. , 2015/2403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, icra takibine konu 9.100 USD meblağlı senedin takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını ve kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, davalı hamil ile müvekkili arasında temel ilişki bulunmadığını, davalı hamilin kambiyo hukukuna dayanarak senet borçlusu müvekkiline müracaat edemeyeceğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya 19.971,40 TL. borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin söz konusu senedi iyi niyetle iktisap eden ciranta ve hamili olduğunu, söz konusu senede istinaden başlatılan ilamsız icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, senette vadeden itibaren 3 yıl içerisinde takip başlatılmadığından senette mündemiç hakkın adi alacak halini aldığını, davacı tarafın borcun hiç doğmadığı ya da sona erdiği yönünde bir iddia veya itirazının da bulunmadığını, adi alacaklarda zamanaşımı süresinin BK"nın 125. maddesi gereği 10 yıl olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı, senedin ödeme tarihi 02.02.2001 olup ilamsız icra takibinin ise 15.11.2005 tarihinde yapılmış olması nedeniyle senedin kambiyo vasfını yitirerek adi belgeye dönüştüğü, bu durumda senedin yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği, davalının davacı ile senet alacaklısı olan dava dış... arasındaki ticari ilişkiyi ispat edemediği, bu durumda davacının menfi tespit isteminin kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş, hükmin davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2013/699 E., 2013/4869 K. sayılı ve 20.03.2013 tarihli ilamı ile ""dava, İİK"nın 72. maddesi gereği davacı-senet borçlusunun ilamsız icra takibine konu zamanaşımına uğramış senet nedeniyle davalı-hamile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takip ve dava konusu senedin keşidecisi davacı ... olup dava dışı lehtar ... tarafından ciro edilmiş, senedi ciro yolu ile elinde bulunduran davalı tarafından 15.11.2005 tarihinde takibe geçilmiştir. Senedin vadesi 02.02.2001 olup 3 yıllık zamanaşımı süresi takip tarihi 30.11.2005 tarihi itibariyle dolmuştur. Bu durumda davalı-hamil davacı ile aralarında temel ilişki bulunmadığından temel ilişkiye dayanarak senet bedelini isteyemez. Ancak, senedi elinde bulunduran hamil keşideciye karşı 6762 sy. TTK"nın 644. (6102 sy. TTK"nın 732.) maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilir. Buna göre keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yön üzerinde durularak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir"" denilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemizin 2013/699 E., 2013/4869 K. sayılı ve 20.03.2013 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının davalıya yemin teklif ettiği yeminin davalı tarafından yerine getirildiğini ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava zamanaşımına uğramış senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, vadenin taraflar arasında daha önce kararlaştırılmış olduğu kabul edilemez. Davalı tarafın davacıyı TBK"nun 117. (818 sayılı BK"nun 101.) maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürmediği anlaşılmakla, davacının icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizinden dolayı borçlu bulunmadığı gözönüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.