20. Hukuk Dairesi 2016/2635 E. , 2017/7815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda paylı olarak davalılar adına kayıtlı olan eski ... köyü 296 parsel sayılı 3224 m² yüzölçümlü taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 27861 ada 4 parsel sayısı ile 3263,92 m² yüzölçümünde; yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş; 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Orman Yönetimi, 07.07.2010 tarihli dilekçeyle çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, daha sonra yapılan aplikasyon çalışmalarında da bu durumun değişmediği iddiasıyla tahdit içinde kalan bölümün tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğinde tapuda Hazine adına kayıtlıyken, ... Baş Mühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince davalılara satıldığı ve Hazinenin temliki ile oluştuğundan orman sınırları dışında olduğu, tekrar orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu, çekişmeli parsele ilişkin yapılan yenileme kadastrosunun teknik çalışmalarla sınırlı olduğu, bu kadastroda mülkiyet değişikliği yapılamayacağı, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, davanın kesinleşmiş tutanağa karşı açılan mülkiyete ilişkin bir nitelik taşıdığı, 2859 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince bu hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenileme çalışmasında ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tâbi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçeleriyle davanın reddine ve dava konusu ... ilçesi, ... köyü eski 296 yeni 27861 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 3263,92 m² yüzölçümü ile tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, yüzölçümünün ve sınırlarının düzeltilmesine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/04/2013 tarih ve 2012/14185- 2013/4701 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Dava dilekçesinden, davanın mülkiyet hakkına mı yoksa 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine mi yönelik olduğu veyahut her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları net olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece; Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 günlü 2012/20 - 874 E. - 1016 K. ve 2012/20 - 875 E. - 1017 K. sayılı kararlarında da benimsediği üzere, davacı ... Yönetimi vekiline
dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece 22/2-a bendi uyarınca yapılan kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmasına itiraza mı yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu veya her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları belirlenmeli, davanın sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mahkemece başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren tapu kayıtları, tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi eliyle keşif ve inceleme yapılarak, çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı ... Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidinin içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi, dava konusu parselin mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesinin uygulanması açısından yapılan itirazlar yönünden reddine,
... ili, ... ilçesi, ... köyü, Kale mevkii 27861 ada 4 parsel numarasında kayıtlı (eski parsel no 696) taşınmaz yönünden Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağındaki gibi tapuya tesciline, 22/2-a maddesinin uygulanması açısından verilen karar kesinleştiğinde dosya ve eklerinin ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine, dava konusu taşınmaz hakkında keşinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı iddiası yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/11/2014 tarih ve 2014/6507 E. - 9168 K. sayılı kararı ile onanmıştır.
Onama kararının kesinleşmesi sonrasında dava dosyası görevli asliye hukuk mahkemesine aktarılmış, asliye hukuk mahkemesince dava konusu taşınmazın öncesinde orman iken 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman dışına Hazine adına çıkartıldığı, bu tarihte sınırlandırılıp 296 parsel numarasını aldığı, 296 sayılı parselin ... ... tarafından davalılara parsellenip satıldığı ve davalıların da halen taşınmazın içine ev ve bahçe yapmak suretiyle kullandıkları, taşınmazın orman sınırları içinde kalmadığı, yenileme çalışmaları sırasında da sınırlarında değişiklik yapılmadığı, aynı sınırlar muhafaza edilerek yenileme çalışmasının yapıldığı, bu durumda davacı ... Yönetiminin mülkiyet iddiasının yerinde olmadığı, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesine tâbi olan ve Hazine tarafından şahıslara satılmasından sonra sınırlandırılıp tapuya tescil edilen taşınmazlardan olduğu gerekçesi ile orman idaresinin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından esasa, davalılar vekili tarafından lehlerine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli Duacı köyü 296 parsel sayılı 3224 m² yüzölçümündeki taşınmazın tamamı, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına kayıtlı iken, 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddelerine göre satışından ... ... adına kayıt edilmiş, onun devam eden maliklerinin satışı sonucu davalılar adına paylı olarak kayıt edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp
14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması ile 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit, aplikasyon ve 2. madde ile belirlenen orman sınır haritasına ve tutanaklarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz...” hükmü eldeki davanın kabulü halinde uygulanabilecek bir hükümdür. Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verildiği halde davalılar lehine ücreti vekâlete hükmedilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; davanın reddine karar verildiğinden davalılar lehine ücreti vekalete hükmedilmesi gerekeceğinden, davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile; hükmün 4. bendinin kaldırılarak yerine “4- 1500.-TL maktu vekâlet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalılara ödenmesine” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.