Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4972
Karar No: 2021/802
Karar Tarihi: 03.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/4972 Esas 2021/802 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/4972 E.  ,  2021/802 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit/istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalının tarım ürünleri sattığını, kendisinin ihtiyacı olan ürünleri almak üzere davalının iş yerine gittiğini, 26/09/2008 tarih 0367 nolu veresiye fişi, 26/09/2008 tarih ... nolu veresiye fişi, 06/10/2008 tarih 427 nolu veresiye fişi, ile 06/10/2008 tarih 0428 nolu veresiye fişleri ile siparişlerini aldığını, ürün bedellerinin ödendiğini ancak davalının ödenen veresiye fişlerini usulsüz şekilde doldurarak Erdemli İcra Müdürlüğünün 2010/224 sayılı takip dosyası ile icra takibine geçtiğini, teslim fişlerinde farklılık olduğunu, kendisinin davalıya borcu bulunmadığını, davalının kötü niyetli olarak önceden boş olarak düzenlenmiş veresiye sipariş fişlerini bilahare hakikat dışı doldurarak icraya koyduğu belirterek davalıya Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2020/224 Esas sayılı takip dosyasında borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında 15.000,00-TL icra borcu için ödeme yapıldığı belirtilerek davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir.
    Davalı, zirai gübre alım satımı ile uğraştığını, davacının ise çiftçi olduğunu ve ihtiyacına göre zaman zaman iş yerine gelerek zirai ilaç temin ettiğini, davacının takibe süresinde itiraz etmediğini, kendi imzası ile teslim aldığını onayladığı malların bedelini ödediğine ilişkin yazılı belgede ibraz etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 23/02/2016 tarih 2014/42074 esas, 2016/5311 karar sayılı ilamı ile; "... Davacının dosyaya sunduğu veresiye teslim fişleri ile takip dosyasındaki veresiye teslim fişleri içerik olarak farklılık arz etmektedir. Davacı, dava dilekçesinde davalının ticari defterlerine dayanmıştır. Hal böyle olunca davalıya ait ticari defter ve belgeler de incelenmek suretiyle konusunda uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılarak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup..." gerekçesiyle bozulmuş ve bu kez Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında, davacı tarafından davalıdan veresiye teslim fişi ile zirai ilaç alındığı ve bedelinin peşin olarak ödenmediği, tarafların sundukları veresiye teslim fişlerinde farklılık olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık zirai ilaç bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Bozma ilamında davacının dayandığı davalıya ait ticari defterlerin de incelenmesi suretiyle bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği belirtildiği, bozma doğrultusunda davalıya ticari defterlerini sunması için bozma sonrası 12.07.2016 tarihli 1. celse duruşmada “davacı taraf 09/10/2013 tarihli duruşmadaki beyanı ile açmış oldukları iş bu menfi tespit talepli davada delillerini davalı tarafın ticari defter ve belgelerine hasrettiği anlaşılmakla, davalı tarafa 2008 yılı ticari defter ve belgelerini mahkememize sunmak ya da açıkça yerlerini bildirmek üzere HMK 222. Maddesi uyarınca tebliğden itibaren 4 haftalık kesin süre verilmesine,” şeklinde ara karar hükmü kurulduğu, ara karar sonrasında davalı tarafça usulüne uygun olarak ihtaratlı davetiye çıkartılmadığının belirtildiği, bunun üzerine 01.12.2016 tarihli 4. celsede “davalı asile, 2008 yılı ticari defter ve belgelerini mahkememize sunmak ya da açıkça yerlerini bildirmek üzere HMK 222.madde açıklamasını içeren ihtaratlı davetiye ile tebliğden itibaren dört haftalık kesin süre verilmesine, süresinde ticari defter ve belgeler ibraz edilmez ya da yerleri bildirilmez ise davacının davasını ispat etmiş sayılacağının ihtarına,” şeklinde ara karar hükmü kurulduğu, bu kez ara karara rağmen davalı tarafça defterlerin ibraz edilmediği ve davalı tarafça Erdemli Vergi Dairesi’ne süresinde defterlerinin sunulduğunun beyan edildiği, bunun üzerine Erdemli Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabında da söz konusu ticari defterlerin vergi dairesinde bulunmadığının, sahibinden istenebileceğinin ve 10 yıllık saklama süresi bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece verilen 4 haftalık kesin süre içinde süresinde ticari defter ve belgeler ibraz edilmez ya da yerleri bildirilmez ise davacının davasını ispat etmiş sayılacağının ihtarına rağmen davalı tarafından ilgili ticari defterlerin ibraz edilmediği, mülga TTK’nın 68. maddesi ile ve yine 6100 sayılı TTK"nın 82. maddesi ile ticari defter ve belgelerin saklama süresinin 10 yıl olarak belirlendiği, bu durumda ihtaratlı kesin süreye rağmen davalının defterlerini ibraz etmekten imtina ettiğinin anlaşılması nedeniyle bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK’nın 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi