Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1700
Karar No: 2020/247

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1700 Esas 2020/247 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/1700 E.  ,  2020/247 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar ... ve Arkadaşları tarafından istenilmekle, tayin olunan 21/01/2020 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve davalı Hazine vekili .....geldi, diğer taraftan davacı ... Yönetimi vekili .....geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi 16/09/1963 havale tarihli dava dilekçesi ile ........ köyünde bulunan doğusu eşeli alan taşı ve kuz alan, batısı sarı su, kuzeyi sulu dere ve kır burun, güneyi ..... çukur ile çevrili 39 dönüm miktarındaki taşınmazda davalıların meşe ve ardıç ağaçlarını ve dallarını keserek tarla açtığını, bu hususta düzenlenen 23/08/1956 tarihli suç tutanağına istinaden sulh ceza mahkemesinde kamu davası açıldığı ancak davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldırıldığını, 172.891 m3 ve 125 kental ardıç ve meşe ağacı kesilmesi ve açma yapılması sebebiyle 16.558,98 TL tazminatın davalılardan tahsili ve davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile 16.558,98 TL tazminatın davalılardan tahsiline ve davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesine karar verilmiştir.
    Hükmün bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2003/10217 E. -9455 K. sayılı ilamıyla özetle “1- Mahkemenin tazminat isteminin kabulü bölümüne yönelik hüküm usul ve kanuna uygun bulunduğundan gerçek kişilerin bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün onanmasına,
    2- El atmanın önlenmesi talebine yönelik hükmün incelenmesinde 177.878 m2"lik bölüm içerisinde bulunan 1 ila 24 parsel sayılı taşınmazlar ilgili olarak taraflar arasında görülen ve kesinleşen kararlarla bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu saptandığı gibi, 76.438 m2"lik bölüm de dahil olmak üzere toplam 177.878 m2"lik bölümün halen orman sayılan yerlerden olduğu 11/07/1996 günlü keşiften sonra düzenlenen orman bilirkişi raporuyla saptanmıştır.
    Ne var ki yargılamanın devamı sırasında 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 21/08/1998 tarihli işe başlama tutanağı ile işe başlanarak çekişmeli taşınmazın civarının önce orman sınırları içerisine alındığı ve hemen sonra da 22/10/1998 gün ve 23 numaralı tutanakla 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca LXVII poligon numarası verilerek orman sınırları dışarısına çıkarıldığı anlaşılmıştır. Böylece devam etmekte olan el atmanın önlenmesi davası nedeniyle bu dava aynı zamanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasına dönüşmüş olup, bu tür davalara bakma görevi kadastro mahkemesine aittir.
    Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekeceğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekir. Davanın devamı sırasında LXVII poligon numaralı 2/B alanı hakkında dosyadaki kayıt ve belgelere göre ve özellikle 1996 tarihli keşiften sonra düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuna göre taşınmazın tamamının halen orman sayılan yerlerden olduğu ve dolayısıyla 31/12/1981 tarihinden önce orman vasfını yitirmediği kadastro mahkemesince düşünülerek LXVII numaralı poligon hakkında yapılan ve halen kesinleşmeyen 2/B madde uygulaması iptal edilip bu alanın tamamının 6831 sayılı Kanunun 11/4 maddesi gereğince etrafında kesinleşen diğer orman alanları ile birlikte orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinin düşünülmesi gerekecektir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, yargılama sırasında..... 30/09/2013 havale tarihli müdahale dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların eskiden beri ....... köyüne ait yayla olarak kullanıldığını belirterek taşınmazların yayla vasfıyla özel sicile tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ...... köyü ..... Kişiliğinin mera iddiası ile açtığı davanın reddine, Orman Yönetiminin açtığı davanın kabulüne, dava konusu ...... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve bir kısım davalılar ... ve Arkadaşları tarafından termyiz edilmiştir.
    Dava elatmanın önlenmesi ve tazminata ilişkin iken yörede orman kadastrosu çalışmaları yapılması üzerine orman kadastrosuna ve 2/B çalışmalarına itiraza dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden sonra 10/02/2000 tarihinde yapılıp eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Yörede 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek -4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmıştır.
    Mahkemece Orman Yönetiminin davasının kabulüne, ve çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de eldeki davanın 2/B madde uygulamasına itiraz mahiyetinde olduğu gözetilmeksizin taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca 31/12/1981 tarihinde önce bilim ve fen bakımından orman vasfını tam olarak yitirip yitirmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı niteliğinde olan yerlerin kanun maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesidir. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
    Kanunda tanımlanan (…bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme…) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki, bu durum Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesi kanunlarla korunamaz.
    O halde; mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtilmeli, yine yöreyi kapsayan 1981 tarihinden önce ve sonrasına ait en yakın tarihli hava fotoğrafları bulundukları yerden getirilerek önceki bilirkişiler dışında halen ..... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6, 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde giderilmeli, Orman Yönetimince meni müdahale davasına konu edilen yer ile 2/B maddesi uyarınca orman sınrıları dışarısına çıkarılan LXVII numaralı poligonun ve bilahare kullanım kadastrosu düzenlenen 1352 ila 1369 parsel sayılı taşınmazların aynı yer olup olmadğı belirlenmelidir.
    Orman Yönetimince dava konusu edilen taşınmaz ile 2/B maddesi uyarınca orman sınrıları dışarısına çıkarılan eldeki davaya konu yerlerin aynı yer olduğunun belirlenmesi halinde bu kez taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklanmalı, uzman orman bilirkişisinin, 6831 sayılı Kanunun 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağını göz önünde bulundurarak, yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklamalı ve bu yönde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalıdır.
    Yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazların 31/12/1981 tarihi itibbariyle bilim ve fen bakımında orman niteliğini tam olarak kaybetmediğinin belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazlar hakkında orman kadastro komisyonunca yapılan işlemin iptali ile taşınmazların orman sınırları içerisine alınmasına ve yörede 3402 sayılı Kanunun 22-a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda oluşan yeni parsel numaraları da dikkate alınarak taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmelidir. Şayet taşınmazların 31/12/1981 tarihi itirabiyle bilim ve fen bakımında orman niteliğini tam olarak kaybettiğinin belirlenmesi halinde ise davanın reddine karar verilerek dosya içerisinde bulunan kullanım kadastrosuna ilişkin tutanakların kesinleştiği de gözetilerek devam eden işlemlerin yapılması için kullanım kadastrosu tutanaklarının kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve bir kısım davalılar ... ve Arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2020 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi