21. Hukuk Dairesi 2014/24461 E. , 2015/3351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/07/2006-27/09/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.07.2006-27.09.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davacının 01.07.2006 tarihinden beri .... ortaklığından dolayı Bağ-Kur sigortalılığının olduğu, davalı işverence davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği ve çalışmanın bildirilmediği, davalı işyerinin dava konusu dönemde kanun kapsamında olduğu ve dönem bordrolarının mevcut olduğu, dönem bordrolarından ...’in bordro tanığı oldukları, Mahkemece 24.09.2010 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından, 14.05.2012 tarih, 2010/13472 E. - 2012/7992 K. sayılı ilamla “Somut olayda, davacının davalı işverene ait işyerinde 01.07.2006 ile 27.09.2007 tarihleri arası sigortasız olarak çalıştığı iddia edilmişse de çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer
bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği, dönem bordrolarında adı yer alan tanıklar ile davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte komşu işyeri tanığı araştırıp beyanlarına başvurmak, davacının sigortalılık durumu da araştırılarak tespiti istenen dönemlerdeki çakışan sigortalılıklarını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermek gerekir.” denilerek hükmün bozulduğu görülmüştür.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, açıkça araştırmanın genişletilerek ve bordro tanıkları ile komşu işyeri tanıklarının araştırılarak dinlenilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bozmadan sonra beyanı alınan bordro tanıklarından ... ve ...’ın dışarıda çalıştıklarını belirterek davacıyı tanımadığını beyan ettikleri, tespit edilen komşu işyeri tanıkları ...’ın hazır edilerek beyanlarının alınmadığı, diğer bordro tanıkları ile ilgili yeterli araştırmanın yapılmadığı, bozmadan sonra yeni delil elde edilmediği halde bozulan hüküm ile aynı doğrultuda karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dönem bordrosunda adı bulunan tanıklar ile ilgili ayrıntılı araştırma yapmak ve beyanlarını almak, davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte komşu işyeri tanıklarını araştırmak ve tespit edilen tanıkları dinlemek, tarafların bildireceği diğer delilleri toplayıp davacının çalışması ile çalıştığı süreyi netleştirmek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.