Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1573
Karar No: 2021/1966
Karar Tarihi: 31.05.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1573 Esas 2021/1966 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/1573 E.  ,  2021/1966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin esastan kabulü ile yeniden hüküm tesisi ile davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kurum zararı nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinafa başvurulmuş; bölge adliye mahkemesince , davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı idare vekili; davalı doktorun Bursa Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde yanlış teşhis konularak babalarının ölümüne sebebiyet verildiği iddiasıyla muris yakınlarınca idareye karşı Bursa 3. İdare Mahkemesinde tazminat davası açıldığını, idare mahkemesince murisin laboratuvar tetkikleri ve EKG"sinde tespit edilen bulgulara göre yatarak tedavi edilmesi gerekirken, kardiyak enzim sonuçları değerlendirilmeksizin akut bronşit tanısı ile reçete düzenlendiği, hastanın yatarak tedavisi halinde kurtulacağının kesin olmamasının işlenen hizmet kusurunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiğini, başlatılan icra takibi sonucu tazminatın ödendiğini, bu şekilde davalı tarafından kurumun zarara uğratıldığını belirterek, uğranılan zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; müteveffanın bazı şikayetlerle acil servise getirildiğini, acil doktoru tarafından muayene edilerek rutin tetkiklerin istendiğini, konsültasyon için davalının acil servise çağırıldığını, müvekkilinin, hastanın şikayetlerini, EKG ve hemogram raporunun incelendiğinde, kanında bronşit olduğunu gösterir mikroplar tespit edildiğini, ayrıca her ne kadar hastanın kalple ilgili bir sıkıntısı yok ise de, kan sonuçlarında kesin olarak kalp krizi geçirdiğini gösterir miyoglobin testi sonuçlarının bildirilmesi talimatını acil doktoruna verdiğini, sonuçlarda yüksek değer çıkması halinde kendisinin bilgilendirilmesini istediğini, değerler normal çıktığı taktirde bronşit tanısı koyarak reçete hazırlanmasını ve hastanın taburcu edilmesini istediğini, değerler yüksek çıkmasına rağmen acil doktoru tarafından müvekkiline haber verilmediğini, hastanın bilgisi dışında taburcu edildiğini ve henüz hastaneden ayrılmadan kalp krizi geçirdiğini, defibrilasyon yapılmak üzere cihazın bulunduğu yere alındığını, ancak işlemin yapılamadığını, olayda bir kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davalı doktorun tıbbi hata yaptığı kanıtlanmış ise de, mahkemece bu hataların hastanın ölümüne neden olduğu kanaatine ulaşılmadığı, bu hatalar yapılmamış olsaydı, hastanın yaşayıp yaşamayacağının kesin olarak bilinemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinafa başvurulmuş; bölge adliye mahkemesince, her ne kadar HMK.282/1 maddesinde hakimin bilirkişi oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirebileceği belirlenmiş ise de mahkemenin bilirkişi yerine geçerek kendiliğinden davalının kusursuz olduğunu belirleyemeyeceği, bilirkişi raporunu yeterli görmesi halinde bu doğrultuda karar vermesi gerektiği, bilirkişi raporunu yetersiz bulması halinde ise yeni bir rapor alması gerektiği ancak kesinleşen ceza mahkumiyeti kararının göz ardı edilemeyeceği bu durumda, saptanan kusur oranına göre davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının hesaplanarak karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hukukumuzda hakkaniyet, Borçlar Kanunu’nun 43 (TBK.51) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir. Zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
    Somut olayda; olayın gelişimi, müteveffanın 30/03/2009 tarihinde göğüs ağrısı nedeniyle başka bir hastaneden sevk ile gelmiş olması ve geçen zaman aralığı, Bursa Muradiye Devlet Hastanesi Acil Polikliniği’nde pratisyen hekimce muayene edilmesinin ardından, Kardiyoloji Uzmanı davalı ...’ya haber verilmesi üzerine yapılan işlem ve tahlil aşamaları, hastane ortamındaki iş yoğunluğu ve çalışma koşullarının ağırlığı, klinik ve laboratuar bulgularına göre akut myokard enfarktüsünün ağır bir klinik tablo olduğu dikkate alındığında, yatırılarak takip ve tedavisinin yapılması durumunda da müteveffanın kurtulmasının kesin olmaması gibi hususlar birlikte gözetildiğinde, tahsiline karar verilen tazminat miktarından BK.’nun 43’üncü maddesi (TBK.51) gereği uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine,
    31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi