1. Hukuk Dairesi 2015/3695 E. , 2017/5955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden talebin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduklarını, davalının taşınmazda kira bedeli ödemeksizin oturduğunu ileri sürerek, davalının taşınmaza el atmasının önlenmesine ve geriye dönük beş yıllık ecrimisil bedeli olarak 10.000 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, taşınmazın bir kısmının davacı taraflarca kullanıldığını, çekişme konusu kısma ise tadilat yaptırdıktan sonra Haziran 2009 yılı itibariyle yerleştiğini haksız bir el atmanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi talebinin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalının taşınmazda haksız olarak oturmadığı gerekçesiyle ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu arsa nitelikli taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ... adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen ... 12. Noterliği 13/10/2009 tarih 29119 yevmiye numaralı ihtarname ile en geç yedi gün içerisinde taşınmazın tahliye edilmemesi halinde geriye dönük 60 aya tekabül eden 32.625,00 TL ecrimisil bedelinin ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 15/10/2009 tarihinde Tebligat Kanunu 21 uyarınca tebliğ edildiği, taşınmazın davalı tarafından yargılama sırasında tahliye edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar el birliği ile maliktirler. Elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmaz yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacılar çekişme konusu taşınmazın davalı tarafından kullanılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiasına yönelik olarak ... 12. Noterliği 13/10/2009 tarih 29119 yevmiye numaralı ihtarnamesini göstermiş, davalılar da Haziran 2009 yılı itibariyle taşınmazı kullanmaya başladıklarını bildirmişlerdir. Davalıların yargılama sırasında taşınmazı tahliye ettikleri de dosya kapsamı ile sabittir.
O halde davacılar tarafından davalıya gönderdilen ihtarname ile intifadan men koşulu gerçekleştiğine göre, ihtarnamenin tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki süre bakımından davacıların ecrimisil hakkının doğduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davacılar lehine, ihtarnamede verilen yedi günlük sürenin sonundan itibaren dava tarihine kadar hesaplanacak ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.