
Esas No: 2018/8572
Karar No: 2018/16070
Karar Tarihi: 27.06.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/8572 Esas 2018/16070 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının ... İşçileri Sendikasına üye olduğunu, e-Devlet şifrelerini getirip sendika üyeliklerinin iptal edilmesinin istendiğini, kabul etmemeleri üzerine kendisi ile birlikte 8 işçinin iş akdinin 04/04/2016 tarihinde işverence feshedildiğini, işbaşı yapmak üzere hazır olmalarına rağmen sendikaya üye olmaları ve sendikal faaliyet yürütmeleri sebebiyle iş akitlerinin feshedildiğinin sözlü olarak bildirildiğini, yazılı fesih bildirimi istediklerini ancak verilmediğini, 05-06/04/2016 tarihlerinde de işbaşı yapmak üzere işyerine gittiğinde yine yazılı belge verilmediğini, durumu tutanak altına aldıklarını, 06/04/2016 günü iş akitlerinin feshedildiğine ilişkin SGK evrakı gösterildiği için bu tarihten sonra işyerine gitmediklerini, akdin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, sendikal tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanun"un 18.maddesine göre işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenle feshedildiğini, 04/04/2016 günü işyerine gelen davacı ve diğer işçilerin işbaşı yapmayarak ve görevlerini yerine getirmeyerek iş akışını bozduklarını, iş sözleşmesi haklı ve geçerli nedenle feshedildiğinden tazminat alacağı bulunmamakla birlikte mağdur olmaması için kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, sendikal fesih iddiasını davacının ispatlaması gerektiğini, ... İşçileri Sendikasının iş kolunda çalışan işçilerin %1 oranında üyeye sahip olmadığını, yetki almasının imkansız olduğunu,feshin sendikal nedene dayalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince; dava konusu uyuşmazlıkta, davacı ve diğer işçilerin iş akitlerinin feshinden kısa bir süre önce ..."e üye oldukları, işyerinde fesihlerden sonra 2 sendikalı işçi kaldığı, dinlenen davacı tanıklarının işerence e-devlet şifrelerini vermelerinin istendiği, vermeyi reddetmeleri üzerine işten çıkarıldıklarına ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı işverenlikçe açıklanan feshin işyerinde yeni başladığı anlaşılan sendikal örgütlenmeyi bertaraf etmek amacıyla yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının işe iadesine, sendikal tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ile birlikte aynı gün iş akdi feshedilen ... tarafından açılan işe iade davasının ... 2. İş Mahkemesi"nin 2016/193 Esas, 2017/362 Karar sayılı dosyasında görüldüğü, adı geçen dosyaya gelen ... Sendikasının 26/07/2017 tarihli yazısında, davalı işyerinde sendika üyeliklerinin 25/02/2016 tarihinde başladığının, 01/04/2016 tarihine kadar 16 işçinin sendikaya üye olduklarının bildirildiği, dosyadaki davacıya ait üye kayıt fişinden de davacının 14/03/2016 tarihinde sendikaya üye olduğunun tespit edildiği, davacı tanıkları ... ve ... "Davacıyla birlikte kendilerinin de iş akitlerinin ... isimli sendikaya üye oldukları için feshedildiğini, toplam 8 kişinin işten çıkarıldığını, işverenin kendileriyle sendikadan ayrılmaları için konuştuğunu, e-devlet şifresinin istendiğini, kendilerinin vermediği" şeklinde beyanda bulunmuşlarsa da; tanıklardan ..."nın yukarıda bahsedilen ... 2. İş Mahkemesi"nin 2016/193 Esas sayılı dosyasında, tanık ..."ın da ... 1. İş Mahkemesi"nin 2016/227 Esas sayılı dosyasında, davalı işveren aleyhine aynı sebepten dolayı açılan işe iade davaları bulunduğundan, sendikal hareketler yönünden beyanlarına aynı yönde kendilerinin de açmış oldukları davalarının bulunması sebebiyle itibar edilmesinin mümkün bulunmadığı, sendika üyeliklerinin işveren bildirimine yönelik bir kayda rastlanmadığı, işverenin işyerindeki sendikalı işçilerin kimler olduğu yönünde resmi bir bilgiye sahip olmadığı, haricen bilgi sahibi olduysa da bunun olup olmadığı yönünde bir ispatın bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmak suretiyle ortadan kaldırılarak davacının işe iadesine karar verilmekle birlikte sendikal nedenle feshin ispatlanamadığı kabul edildiğinden davacının kıdemine göre işe başlatmama tazminatı belirlenmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, feshin şeklen geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının temyiz inceleme istemi yerinde bulunmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusundadır.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının davalı işverene karşı aynı nedene dayalı dava açmış olması bir başka deyişle davalı işverenle aralarında husumet bulunması nedeniyle, bu tanıkların davalı işverenin sendika üyesi olup olmadıklarının tespitine yönelik e devlet şifrelerini istediği vermedikleri için iş akitlerine son verildiği yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle iş akdine sendikal nedenle son verildiğinin ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Öncelikle, yan deliller ile desteklenmedikçe husumetli tanık anlatımlarının tek başına hükme esas kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak, dosya içerisinde tanık anlatımlarını destekleyecek başka delillerin varlığı halinde bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesi mümkündür.
Davacı hakkında düzenlenen 06.04.2016 tarihli fesih ihbarnamesinde, davacının 04.04.2016 tarihinde mesaiye başlamayıp görevi yerine getirmediği, iş akışını durdurduğu bildirilmiştir. Davacı ise, 29.02.2016 tarihinde sendika üyesi olması nedeniyle iş akdine son verildiğini öne sürmektedir. Davalı tanıkları, aynı gün işten çıkarılan işçilerden ..."in kendisinin işten çıkmak istediğini, sanki işten çıkarılıyormuş gibi davacı ve arkadaşlarının gelerek bu kişinin çıkarılması halinde kendilerinin de çalışmak istemediklerini söylediklerini, 2-3 saat davacı ve arkadaşlarının ikna edilmeye çalışıldığını ancak davacı ve arkadaşlarının o gün çalışmadığını, ertesi gün işe geldiklerinde de işverenin artık kendileri ile çalışmak istemediğini, davacı ve arkadaşları geldiğinde ..."in iş akdinin henüz sonuçlanmamış olduğunu, iş akdi bu şekilde feshedilenlerden üç işçinin yeniden işe alındığını beyan etmişlerdir.
Dosya içerisinde, 04.04.2016 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili tutanak, savunma, görgü tanığı ifadesi vs gibi davalı tanıklarının beyanlarını destekleyecek bir delil bulunmamaktadır. Davacı tanıklarından ise davalının iddia edildiği şekilde 04.04.2016 tarihinde toplu bir eylem yapıp yapmadıkları yapmış iseler nedeni sorulmamıştır.
Dosya içerisinde bulunan ... İşçileri Sendikası yazı cevabından, işyerinde Sendikanın 2016 yılının Şubat ayında örgütlenmeye başladığı, ilk üyelik tarihinin 25.02.2016 olduğu, davacının sendikaya 08.03.2016 tarihinde üye olduğu, iş akdine ise 4.4.2016 tarihinde son verildiği anlaşılmaktadır. Sendika yazı cevabına göre, 01.04.2016 tarihine kadar sendikaya 16 işçi üye olmuş, bu işçilerden 10"unun iş kolu değişikliği nedeniyle üyeliği düşmüştür. Sendikadan 5 işçi istifa etmiş olup sendikanın cevap verdiği 26.07.2017 tarihi itibariyle 1 işçi çalışmaya devam etmektedir. Davacı ve yedi arkadaşının iş akdine aynı gün son verilmiştir. Sendikadan istifaların ise fesihlerden sonra 06.05.2016 tarihinden itibaren başladığı bildirilmiştir. 12.10.2016 tarihinde sendika yetki başvurusunda bulunmuş ise de, koşulların bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tanık anlatımlarına göre, davacı ile aynı gün iş akdine son verilen ..., ... ve ... isimli işçiler yeniden işe başlatılmışlardır. Ancak Mahkemece bu işçilerin sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sendika üyelikleri son bulduktan sonraki bir tarihte işe başlatılıp başlatılmadıkları araştırılmamıştır.
Somut uyuşmazlık bakımından, iş akdinin sendika örgütlenmesini engellemek adına feshedilip feshedilmediğinin tereddütsüz tespiti önem arzetmektedir. Bu nedenle; Mahkemece gerektiği takdirde, davacının tanık listesinde isimleri bulunan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen tanık anlatımları ile işe yeniden başlatıldıkları anlaşılan ..., ... ve ... isimli işçiler de dinlenilerek, iş akdinin nasıl son bulduğu, davacı ve arkadaşlarının toplu eylem yapıp yapmadıkları, yapmış iseler eylemin sendikal neden ile olup olmadığı belirlenmeli, işe yeniden başlatılan işçilerin işe başlatılma tarihleri, işe başlatıldıkları tarihte sendika üyeliklerinin devam edip etmediği, sendika üyeliği devam ettiği halde işe başlatılan olup olmadığı, fesihlerden sonra yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı, varsa yeni işe alınan işçiler arasında sendika üyesi olan işçi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin çalışmaya devam edip etmedikleri tespit edilmeli, özellikle 04.04.2016 tarihinde iş akdine son verilen işçilerin tamamının aynı nedenle iş akdinin sonlandırılıp sonlandırılmadığı, bu tarihte iş akdi son bulanlar arasında fesih tarihi itibariyle sendika üyesi olmayan işçi olup olmadığı araştırılmalı, davacının husumetli tanıklarının anlatımlarının yan deliller ile desteklenip desteklenmediği değerlendirilmeli sonucuna göre feshin sendikal örgütlenmeyi bastırmak adına yapılıp yapılmadığı netleştirilmelidir.
Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan davacının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.