3. Hukuk Dairesi 2013/17121 E. , 2014/2006 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2009/772-2013/80
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı belediyenin su aboneliğinden dolayı tahakkuk eden fatura bedellerini ödememesi üzerine Ankara 18 İcra Müdürlüğünün 2003/3321 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının borca vaki itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 02.12.2008 gün ve 2008/2008/6720 -2008/14394 Esas ve Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dava konusu alacağın 6111 sayılı Kanun kapsamında olduğunun, dosyaya gelen bilgi ve belgelere göre, davaya konu tüm abonelikler yönünden borcun 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığının ve dava konusu su tüketim bedellerinin tamamının 6111 sayılı Kanunun 6322 sayılı Kanunla eklenen geçici 19 madde kapsamında yapılandırılarak 01.11.2012 tarihinde borcun ödendiğinin anlaşılması üzerine, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davaya konu borcun 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenmesi nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri lehine avukatlık ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret başlıklı 6. maddesinde; Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı kararlaştırılmıştır.
HUMK.nun 425.maddesi (HMK.nun 331.maddesi) hükmünde, davanın esası hakkında karar verilmeyen hallerde yargılama giderinin Hakim tarafından belirleneceği öngörülmüş olup, bu belirlemenin davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği şeklinde değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; mahkemece, dava konusu su tüketim bedellerinin tamamının 6111 sayılı Kanunun 6322 sayılı Kanunla eklenen geçici 19 madde kapsamında yapılandırılarak 01.11.2012 tarihinde ödendiği gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davaya konu borcun 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenmesi nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri lehine avukatlık ücretine hükmedilmemiş ise de; yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, mahkemece konusuz kalan fatura bedelleri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ayrıca söz konusu ödenen ve 6111 sayılı yasa kapsamına alınan fatura bedelleri dikkate alınarak davacı ve davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu oldukları miktar değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.