12. Ceza Dairesi 2020/8595 E. , 2021/2951 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 23.11.2018
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ... hakkında İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/651 esas sayılı dosyasına kayden görülen dava sırasında, görevli hakimin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 23/2. maddesi uyarınca davadan çekinmesini müteakip, yeni hakim görevlendirilmesine dair İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/1066 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/1066 değişik iş sayılı kararına yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine, 29/03/2019 tarihli ve 94660652-105-34-3650-2019-Kyb sayılı yazımız ile içeriğinde sehven sanık ismi olarak "..." yerine "..."nın" yazılmak suretiyle kanun yararına bozma incelemesi yapılarak dosyanın Yargıtaya sevk edildiği, Yargıtay incelemesi sırasında anılan yanlışlık fark edilmeyerek, ilk olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2019 tarihli tebliğnamesinde sanık ismi olarak ..."ya yer verildiği ve yine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/3833 esas, 2019/9842 karar sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/1066 değişik iş sayılı kararının bozulmasına dair ilamda da sanık isminin ... olarak yer aldığı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, somut olayda adı geçen sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma eyleminden dolayı İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesince suç duyurusunda bulunulması üzerine, açılan davaya bakmakta görevli hakimin suç duyurusunda bulunan hakim olamayacağından bahisle verilen çekinme kararı üzerine, yeni bir hakim görevlendirilmiş ise de, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 08/04/2015 tarihli ve 2015/293 esas, 2015/245 karar sayılı ilamında yer alan "...sanık hakkında birden fazla kişi ile işyeri dokunulmazlığını ihlal etme eyleminden dolayı hakkında suç duyurusunda bulunması sebebiyle, sanık hakkında iş bu davanın açılması karşısında, sanığın gerçekleştirilecek yargılamada hakimin tarafsızlığından şüphe duymadan yargılamanın sonuçlandırılması gerektiği cihetle, çekilme talebinin uygun olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekildi reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir...kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü... ihbar ve mevcut evrak tebliğ edilmiştir... Dosyayı bilen, suç duyurusunda bulunan hakimin tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini kabul etmek mümkün olmadığından...Kanun Yararına Bozma isteğinin REDDİNE" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda sanık hakkında düzenlenen iddianamenin çekinme kararı veren hakim tarafından önceden suç duyurusunda bulunulması üzerine açıldığı, soruşturmayı başlatan hakimin kovuşturma evresinde görev yapamayacağı gerekçe gösterilerek çekinme kararı verildiğinin anlaşıldığı, ancak anılan hususun hakimin tarafsızlık ilkesini ihlal eder nitelikte olmadığı gözetilmeden, yeni bir hakimin görevlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14/09/2020 gün ve 94660652-105-34-21984-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.10.2020 tarih ve 2020/83723 sayılı ihbarnamesiyle mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan adı geçen sanık hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine, açılan davaya bakmakta görevli hakimin suç duyurusunda bulunan hakim olamayacağından bahisle CMK’nın 23/2. maddesi gereğince çekinmesine müteakip, yeni hakim görevlendirilmesine ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/1066 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozma talebi yerinde görülerek Dairemizin 07/10/2019 tarihli ve 2019/3833 esas, 2019/9842 karar sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma ilamında sanık adının yanlış yazıldığı, belirtilen maddi hatanın düzeltilmesinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzeltilmesinin talep edilebileceği anlaşıldığından, kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309 ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması nedeniyle,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 gün ve 2018/1066 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.