Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7854
Karar No: 2016/693
Karar Tarihi: 20.01.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal etme - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/7854 Esas 2016/693 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan bahsedilmektedir. Sanıkların hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarına karıştığı belirtilmektedir. Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Sanıkların hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkum olmaları nedeniyle cezalarının artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Ancak sanıkların pişmanlık gösterip göstermedikleri konusunda bir inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemenin kararı, belirli hukuki hatalar nedeniyle bozulmuştur. Bu hatalar, sanıkların cezalarının yanlış hesaplanması, hak yoksunlukları ile ilgili kısımların yeterince açıklayıcı olmaması ve belirli kanun maddelerinin yürürlükleri ile ilgili eksikliklerdir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/1, 119/1-c, 43, 53/1,2,3 maddeği.
22. Ceza Dairesi         2015/7854 E.  ,  2016/693 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 6 - 2011/248837


MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2011
NUMARASI : 2011/165 (E) ve 2011/287 (K)

SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü
I- Sanıklar .. haklarında mala zarar verme suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanıklar sanık .. müdafii ile sanıklar ın temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık M.. Ö.."ın soruşturma aşamasında kollukta alınan ifadesinde 17/02/2011 tarihinde diğer sanıklar ile buluştuklarında aracın kasasında hurda eşyalar olduğunu ve bu eşyaları tanık hurdacılara sattıklarını, 20/02/2011 günü sanıklar Veli ve Murtaza ile buluştuklarında yine aracın arkasında hurda malzemeler olduğunu, kovuşturma aşamasında da müştekiye ait bağ evinden iki kez hırsızlık yaptıklarını savunması karşısında; sanıkların müştekiye karşı hırsızlık eylemini birden fazla kez gerçekleştirmeleri nedeni ile cezanın artırılmasını gerektiren hal olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekliliğinin ilk kez duruşma sırasında ortaya çıkmadığının, iddianamede çalınan eşyaların tek tek sayıldığının iddianame ile sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri yönünde tüm soruşturma evraklarına atıf yapıldığının ve 5271 sayılı CMK nın 226/2. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınması karşısında ek iddianame düzenleme zorunluluğunun bulunmadığı;
Sanıkların katılana ait bağ evinden çaldıkları tarım aletleri ve diğer eşyayı hurdacılık yapan tanıklar sattıklarını beyan etmesi ile çalınan eşyalardan bir kısmının katılana teslim edilmesine karşın tanıkların zararının giderildiğine dair beyanda bulunmadıklarından, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanma ihtimali bulunduğuna ve katılanda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakatı bulunup bulunmadığının sorulması gerektiğine dair tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK nın 116/1. maddesine göre belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 119/1-c maddesi ile bir kat artırımı sonucu cezanın 12 ay yerine 1 yıl olarak belirlenmesi ve bu cezanın 43. maddesi ile 1/4 oranında artırımı ile 15 ay yerine 1 yıl 3 ay olarak tespiti nedeni ile sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların; aynı Kanun"un 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.11.2015 tarih, 2014/140 E 2015/85 K sayılı kararı ile kısmen iptal edilmiş olduğunun gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık V.. K.. müdafii ile n temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK nın 116/1. maddesine göre belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 119/1-c maddesi ile bir kat artırımı sonucu belirlenen 1 yıl ibaresinin çıkarılarak 12 ay yazılması, 43. maddesi ile 1/4 oranında artırımı ile belirlenen 1 yıl 3 ay ibaresinin çıkarılarak yerine 15 ay yazılmasına; hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısımlar çıkarılarak yerlerine “sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1, 2, 3. maddesinin uygulanmasına” yazılmasına; karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi