Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17219
Karar No: 2014/2071
Karar Tarihi: 12.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17219 Esas 2014/2071 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17219 E.  ,  2014/2071 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : TURGUTLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/06/2012
    NUMARASI : 2010/300-2012/340

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili kurumun 46089.0 nolu abonesi olduğunu, müvekkili kurum tarafından tahakkuk ettirilen faturaları ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında Turgutlu İcra Müdürlüğü"nün 2008/5324 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaliyle takibin devamına, davalının % 40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkiline ait aboneliğin müvekkilinin Almanya"da mükim olması sebebiyle vekil olarak tayin ettiği Mustafa Saraç vasıtasıyla tesis ettirildiğini, sonrasında müvekkilinin dükkanını Mehmet Çinkılıç isimli şahsa kiraya verdiğini, müvekkilinin Türkiye"ye geldiği 2008 yılı Eylül ayında kiracısının dükkanı terk ettiğini ve elektrik borcunu ödemediğini öğrendiğini, kiracı tarafından yeni bir tesis meydana getirildiğini, yapılan yeni tesis ve güç aktarımının tamamen müvekkilinin iradesi dışında olduğunu belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine % 40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2008/5324 Esas sayılı dosyada davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 10.922,61 TL asıl alacak, 3.824,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.746,73 TL miktar yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın % 40"ı olan 4.369,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddine karar verilen asıl alacağın % 40" ı olan 6.353,57 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık; fiili kullanıcının kullandığı elektrik bedelinden abonenin de kullananla birlikte müteselsilen ve zamanında ödenmeyen elektrik faturalarından dolayı tarife ve yönetmelik hükümleri gereğince davacının elektriği kesmesi gerekirken kesmemesi nedeniyle davalının ana tüketim bedeli ile faiz ve gecikme zammından sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50. maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra faturu bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.
    25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.
    01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
    09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
    HMK’nun 30.maddesine göre; yargılamaya hakim olan ilkelerinden birisi de usul ekonomisi ilkesidir.
    Somut olayda, davalının Almanya"da yaşadığı, vekili aracılığıyla Türkiye"de bulunan işyeri için 19.11.2004 tarihinde 460890 nolu elektrik aboneliğinin yapıldığı, abonelik bağlantı gücünün 14,080 wolt olduğu, aboneliğin kiracı Mehmet Tınkılıç tarafından 2006-2007-2008 yıllarında çivi imalatı yapılan işyerinde kullanıldığı, 28.04.2006 tarihli davalı adını ve imzasını taşıyan dilekçe ile davacı kurumdan tarife değişikliği talep edildiği, talep üzerine bağlantı gücünün 35,320 Wolta yükseltildiği, davalının itirazı üzerine yapılan incelemede dilekçedeki imzanın davalıya ait olmadığının tespit edildiği, 18 aylık ödenmeyen elektrik faturası nedeniyle tahakkuk eden toplam 36.866,82 TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Turgutlu İcra Md. 2008/5324 Esas sayılı dosyası ile 05.12.2008 tarihinde icra takibine başlandığı, 09.04.2009 tarihinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır.


    Katip. R.S ( 2986)
    Karşılaştırıldı.M.Ş-H.H ./..


    -3-
    ESAS NO : 2013/17219
    KARAR NO : 2014/2071
    Olayda, davalı davacının elektrik abonesidir. Davacı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumludur. Davacının 18 ay gibi uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur davalının tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden sorumluluğunu ortadan kaldırır. Aksine düşünce davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar ki buda yukarıda bahsedilen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil eder. Mahkemeler bir davadan başka bir dava üreten kurumlar olmadığı gibi hukukî uyuşmazlıkları nihaî olarak sona erdiren yargı mercileridir.
    Hükme esas alınan 16.05.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda, dava konusu işyerinde kurulu gücün 14,08 kw dan 35,32 kw yükseltilmiş olması durumunda, tüketilen elektriğin % 150 oranında artacağı bildirilmiş olup, mahkemece davalının 14 kw güce göre sorumluluğu kabul edilmiş ve hesaplama yapılmıştır. Rapor içeriği itibariyle denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifelerinin ilgili maddeleri uyarınca; davalının 14,080 kw bağlantı gücü üzerinden, normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammı ve faizden indirim sağlayacağı nazara alınarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Ayrıca, İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda; alacağın likit ve belirli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın aydınlatıldığı, davalının itirazının haksız olmadığı, davacının da davalı aboneden elektrik fatura bedellerini yasal olarak talep etme hakkı bulunduğundan kötüniyetli olmadığı dikkate alındığında, mahkemece icra-inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    Başkan V.
    A. ÖZÇELİK
    Üye
    K. KARAHAN
    Üye
    N. ABACI UTKU
    Üye
    Y. MEMİŞ
    Üye
    G. KAHRAMAN

    Katip. R.S ( 2986)
    Karşılaştırıldı.M.Ş-H.H




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi