Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2558
Karar No: 2021/4737
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2558 Esas 2021/4737 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/2558 E.  ,  2021/4737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 12 parsel sayılı 8.262,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz harman yeri vasfıyla kamu orta malı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., dava konusu ettikleri kısmın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; bir bölümü hakkında da satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, “taraf teşkilinin sağlanması” gereğine değinilen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; çekişmeli 128 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 23.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.347, 24 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıların murisinden intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacılara düştüğü, bir kısmının da davacılar tarafından 3. kişilerden satın alındığı, davacılar lehine eklemeli zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın hangi kısmının babalarından taksimen davacılara kalan yer olduğu, 3. kişilerden satın alındığı belirtilen kısmın kaç yılında satın alındığı, 2002 yılında davacılar tarafından yapıldığı belirtilen binadan evvel taşınmazın kim tarafından ne şekilde kullanıldığı sorulmamış, soyut ve yetersiz beyanlara dayanılarak hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen, ziraat ve inşaat bilirkişiler eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın hangi kısmının babalarından taksimen davacılara intikal ettiği, hangi kısmının 3. kişilerden satın alındığı, satın alındığı belirtilen yerlerin kaç yılında kimden alındığı ve taşınmazın öncesinden beri kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı sorularak somut ve maddi olaylara dayalı beyanları alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişiden dava konusu taşınmazı ve davacılara hangi kısmın kimden geçtiğini gösteren keşfi takibe imkan verir, denetime elverişli rapor alınmalı, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı, dava konusu kısım ile geriye kalan kısım arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususunda, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve denetime elverir şekilde rapor istenmeli, inşaatçı bilirkişiden taşınmaz üzerindeki davacılar tarafından yapıldığı belirtilen binanın yaşı ve özelliklerini anlatır rapor alınmalı, bundan sonra elde edilen deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi