Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Amasya İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.04.2009 gün ve 2008/289 E., 2009/337 K. sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 28.12.2009 gün ve 2009/11919-19278 sayılı ilamı ile;
(“…01.07.1995 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescili sağlanan davacının 01.06.1996 tarihinde SSK"lı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle 30.05.1996 tarihi itibarıyla 2926 sayılı Yasa sigortalılığı sona erdirilmiştir.
Davada öncelikle çözülmesi gereken hukuksal sorun; tescil ya da tevkifata dayalı olarak başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sürecinde devreye giren başka bir zorunlu sigortalılık nedeniyle, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erip ermeyeceği, başka bir anlatımla; Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam eden kişinin 506 veya 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olması ve bu sigortalılığının makul süreyi aşmış olması halinde, yeniden tescil başvurusu olmadığı gibi prim ödemesi ya da ürün teslimatı nedeniyle tevkifatı da bulunmayan bu kişinin boşlukta geçen dönemde devam eden tarımsal faaliyete rağmen Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2007 gün ve 2007/21-73-71 sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi, zorunlu sigortalılığın "makul süreyi" aşmış olması karşısında yeniden 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının kabulü için; bu sigortalılık kapsamında prim ödenmesi ya da ürün teslimatı yapılması halinde prim ödeme veya tevkifat tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere yeniden Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlatılması mümkün olabilecektir.
5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesinde yer alan "Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20.nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiili hizmet süresi zammı, itibari hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir." hükmü, davacının 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının, diğer yasalar kapsamındaki zorunlu sigortalılık süreleriyle çakışan dönemleri dışında kalan kısımlarının geçerliliğinin tespitine ilişkin sorunun çözümünde, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesindeki yasal düzenlemelerin dayanak alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Davacının 01.07.1995 tarihinde başlayan 2926 sayılı Yasa kapsamındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığı, 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle 30.05.1996 tarihinde sona ermiş, davacının SSK"lı çalışmaları kesintili olarak 13.10.2004 tarihine kadar sürmüş, 2003, 2004 yılındaki çalışmaları kesintisiz sürmüş olup makul süreyi aşmış olması karşısında bu tarihten sonra 2926 sayılı yasaya tabi sigortalılığını sürdürmek konusundaki iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvuru veya ürün bedelinden kesinti ya da prim ödemesi eylemi gerçekleşmediği halde geçmişe yönelik tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespitine yol açacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…”)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.11.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.