Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16304
Karar No: 2015/3903
Karar Tarihi: 02.03.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16304 Esas 2015/3903 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, murisi 2101001403408 sigorta sicil numarası ile 16/12/1954-26/11/1955 tarihleri arasında geçen çalışmalarının eşine ait olduğunun tespitini istemiştir. Mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı Kurum temyiz ettiğinde, Yargıtay dosyadaki kayıtları yeterli bulmadı ve hizmetin gerçekte kime ait olduğunun tam olarak saptanması gerektiğine dair açıklamalar yaptı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 tarihli kararı da bu yönde. Sonuç olarak, hüküm bozuldu ve daha kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiği açıklandı.
Kanun Maddeleri:
- 506 sayılı Yasa, 79/10. madde
- 5510 sayılı Yasa, 86/8. madde
21. Hukuk Dairesi         2014/16304 E.  ,  2015/3903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, murisi 2101001403408 sigorta sicil numarası ile 16/12/1954-26/11/1955 tarihleri arsında geçen çalışmalarının eşine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    KARAR


    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, ... kayıtlarında, ... adına gözüken çalışmaların davacının eşi olan muris ..."e ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Öte yandan aidiyet davaları da kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E,2007/604K. Sayılı kararı da aynı yöndedir
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan muris ..."in ... ve ... oğlu 1907 doğumlu olup, 25/01/1983 tarihinde vefat ettiği, prim belgelerinde 1954-1955 yılları arası ... adına bildirim bulunduğu, Kurum tarafından bu bildirimlerin isimlerin farklı olması nedeniyle davacının murisine mal edilmediği, bildirim yapılan işyerinden 16/12/1954 tarihli işe giriş bildirgesinin ... oğlu 1323 doğumlu ... adına verildiği, nüfus kayıtlarında ... adında herhangi bir şahsın bulunmadığının belirtildiği, dinlenen tanıklar murisin 1954-1955 yıllarında havaalanı inşaatında çalıştığını ve murisin soyadının önce ... olduğunu, sonradan ... olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, dönem bordrolarının getirtilip bordro tanıkları resen tespit edilip beyanları alınmadan, kolluk araştırması ile murisin yaşadığı çevrede hangi soy isimle anıldığı belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, 1954-1955 yıllarında ... adına bildirim yapılan işyerinden Kuruma verilen dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, ayrıntılı bir kolluk araştırmasıyla murisin yaşadığı çevrede hangi soy isimle anıldığını belirlemek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi