21. Hukuk Dairesi 2014/25407 E. , 2015/4066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yersiz olarak tahsil edilen 3/335/33 TL faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı ... Tem. Bil. Veri Oto. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti; davalı Kurum tarafından, şirketin personeline verdiği yol ve yemek yardımlarının da prime esas kazanç olarak prim matrahına dahil edilmesi sonucu toplam 9.014,40 TL prim matrahı tahakkuk ettirildiğini ve bu matraha uygulanan % 37 prim oranı ile davacı şirketten toplam 3.353,33 TL"nin fazla tahsil edildiğini belirterek 3.335,33 TL "nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
... 21. İş Mahkemesi"nce; mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde taraflardan birinin dilekçesiyle talep etmesi halinde dosyanın yetkili ... ... İş Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; mahkemece tensip duruşmasında yetkisizlik kararı verildiği, davalı Kurum"un cevap dilekçesinin dosyada bulunmadığı, Dairemizin 07.04.2014 tarihli geri çevirme kararı ile; prim borcunu tahakkuk ettiren Kurum şubesi ile tahakkuk işlemlerine ait bilgi ve belgelerin aslı gibi suretlerinin ilgili Kurum"dan getirtilmesinin istenildiği, mahkemece ... ve ... ... lGüvenlik Merkezlerine yazı yazılarak; davacı şirket adına düzenlenen 01.07.2006 – 15.07.2006 tarihleri arasında yapılan prim borcuna ait tahakkuk işlemlerine ait bilgi ve belgelerin istenildiği, Kadıköy SGM"nin; davacı şirket adına işlem gören işyerinin faaliyet döneminin 1999/1 – 2000/2 olduğunu ve bu nedenle istenilen belgelerin gönderilemediğini bildirdiği, daha sonra da 2005/12 – 2014/7. ay arası aylık prim hizmet belge liste dökümünü gönderdiği, listenin altına istenilen dönemde tahakkuk bulunmadığının yazıldığı, Beşiktaş SGM"nin ise yazıyı Sarıyer SGM"ye gönderdiği, dosya içerisinde Sarıyer SGM"nin cevabının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukuki dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hakime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyeceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve duruşma günü verilemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda ise; dava 26.12.2013 tarihinde açıldığı halde, davalı Kurum"un cevap dilekçesi beklenilmeden, tensip tutanağı ile 31.12.2013 tarihinde, savunma hakkı kısıtlanarak ve layihalar safhası tamamlanmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; taraflara yeniden duruşma günü tebliğ ederek layihalar safhası da beklenilmek sureti ile yargılamaya devam etmek, davalı Kurum"dan davaya konu alacağı hangi yer ... ... Merkezinin düzenlediğinin açıkça bildirilmesini istemek, böylece 5510 sayılı Yasa"nın 88/19. maddesinde düzenlenen; “ Kurum"un prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurum"un alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir.” hükmünü de dikkate alınarak sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.