Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18061
Karar No: 2014/2422
Karar Tarihi: 18.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18061 Esas 2014/2422 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/18061 E.  ,  2014/2422 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/08/2013
    NUMARASI : 2013/12-2013/327

    Taraflar arasında görülen nafaka artırımı, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-k.davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 2005 tarihli kararla boşandıklarını, davacı için aylık 200 TL yoksulluk, çocukları için de 200"er TL iştirak nafakası bağlandığını; 8 yıldır aynı miktarların ödendiğini, müvekkillerinin ihtiyaçların değiştiğini ve arttığını; aldıkları nafakanın yetersiz geldiğini, davalının ekonomik durumunun ise iyi olduğunu ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 500"er TL"ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiş; birleştirilen davasında ise, davalı kadının anne-babasından dul-yetim aylığı aldığını belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.
    Mahkemece; birleşen 2013/363 Esas nolu davada, davanın kabulü ile; davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, asıl davada davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; müşterek çocuklar A. ve A. için talebin kısmen kabulü ile; A. C. K."nin aylık iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak nafakanın 350,00 TL"ye çıkartılmasına, Aybüke"nin aylık iştirak nafakasının 200,00 TL artırılarak nafakanın 400,00 TLye çıkartılmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, TMK"nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
    Davacı (birleşen davada); yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve1998/ 2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu"nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durum, ancak, nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
    Somut olayda; her ne kadar davalı kadının boşanmadan sonra anne-babasından dul ve yetim aylığı aldığı sabit ise de; mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi davalının; aldığı aylığın, toplamda 1.035,43 TL olmadığı (aylık 763,48 TL olduğu); aldığı nafaka miktarı ile maaşı toplamının, onu, yoksulluktan kurtaracak mahiyette bulunmadığı; dolayısıyla, yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerekçekleşmediği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, tarafların mali durumlarının değişmesinin iradın artırılmasını veya azaltılmasını gerektireceği gözetilerek, davalının almış olduğu dul ve yetim maaşı nedeniyle, nafakada (çoğun için de az da var ilkesi gereğince) davacının gelir durumu da gözetilerek, uygun bir indirime karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    .



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi