21. Hukuk Dairesi 2014/9096 E. , 2015/4093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/01/1984 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/01/1984 olarak tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup, usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının,"..." adresinde faaliyet gösteren "..." isimli işyerinde 01/01/1984 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin, adı geçen işverenin-apartman yöneticisi..."in imzası ile- davalı Kuruma 16/01/1984 tarihinde ibraz edildiği, davacıya ait ... hizmet cetveli incelendiğinde, ilk sigorta prim ödemesinin 04/01/1988 tarihinde başka bir işverence yapıldığı, öncesinde sigorta prim ödemesinin bulunmadığı, sözkonusu işyerince davalı Kuruma dönem bordrosu ibraz edilmediği anlaşılmış olup, 506 sayılı Kanun kapsamına alınış- çıkış tarihlerinin davalı Kurumdan sorulmadığı, kolluk marifeti ile ayrıca ..., Belediye ve Vergi Dairesi nezdinde komşu işyeri araştırması yapılmadığı, davacının çalıştığı yerin apartman olduğu dikkate alınarak, 01/01/1984 tarihi itibari ile apartman yönetiminin ve apartman sakinlerinin kolluk marifeti ile tespit ettirilmediği, apartman yönetiminden 1984-1985 yıllarına ait kayıtların istenmediği, davacıya verilen sigorta sicil numarasının o yılın serilerinden olup olmadığının davalı Kurumdan sorulmadığı, işe giriş bildirgesi üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti amacı ile davacının mukayeseye uygun imzaları temin edilerek, bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmadığı tespit edilmiştir. Davacının tanık olarak gösterdiği komşu işyeri sahibi veya komşu işyeri bordro tanığı olmadıkları anlaşılan akrabaları ... ve... alınan beyanlarında, davacının 1984 yılı Kasım-Aralık aylarında ..."nda kaloriferci olarak işe girdiğini, 1985 yılında bu işyerinden ayrıldığını ifade etmişlerdir.
Bu haliyle dava dosyasındaki uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları(sigortalılık başlangıcının tespiti davaları) için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten; 506 sayılı ... Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayıortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile ... Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, Mahkemece, açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan, davacının arkabaları olup, komşu işyeri sahibi ve komşu işyeri bordro tanığı olmadığı anlaşılan tanıkların beyanlarına dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, ilgili ... İl Müdürlüğünden, Belediye Başkanlığından, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden, ayrıca zabıta marifetiyle ..." adresinde faaliyet gösteren "..." isimli işyerine, işe girdiğini iddia ettiği 01/01/1984 tarihi itibari ile komşu olan diğer işyerlerinin ve bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahiplerinin hem ilgili Kurumlar nezdindeki kayıtları üzerinden hem de mahallinde titizlikle araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, adı geçen işyerinde, Vergi Dairesince ve davalı ... tarafından denetim yapılmış ise düzenlenen denetim tutanaklarını istemek, davacının çalıştığını iddia ettiği yerin apartman
-olduğu dikkate alınarak, 01/01/1984 tarihi itibari ile apartman yönetimini ve apartman sakinlerini kolluk marifeti ile tespit ettirmek ve belirlenen kişileri tanık sıfatı ile re"sen dinlemek , apartman yönetiminden 1984-1985 yıllarına ait apartman yönetimi kayıtlarını istemek,
davalı Kurumdan davacı hakkında düzenlenen işe giriş bildirgesinin aslı ile davacının mukayeseye uygun imza örnekleri temin edilip, mahkeme huzurunda imza ve yazı örnekleri de alınarak bildirge üzerinde bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırmak, ayrıca davacının ilk işe giriş bildirgesi ile kullanmaya başladığı sigorta sicil numarasının o yılın(1984 yılı) serilerinden olup olmadığını ve davalı işverenin 506 sayılı Yasa Kapsamına alınış-çıkış tarihlerini davalı Kurumdan sormak sureti ile gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa’nın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.