
Esas No: 2015/9686
Karar No: 2016/712
Karar Tarihi: 20.01.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/9686 Esas 2016/712 Karar Sayılı İlamı
22. Ceza Dairesi 2015/9686 E. , 2016/712 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre sanığın, müştekiye ait ikametlerin kapılarına verdiği zararları giderdiğine dair herhangi bir bilgi bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesinde "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenem avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarının 1/C-f. ve 2/C-f. bentlerinden "Hüküm kesinleştikten sonra, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içerisinde seçenek yaptırımının gereklerine yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, durumunun mahkememize ihbarını takiben 4 aydan ibaret hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilerek bu kararın derhal infaz edileceğinin 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesi gereğince sanığa ihtarına," ibaresi ile yargılama giderlerine ilişkin hükmün 4. bendinden müdafiilik ücretinin alınmasına ilişkin kısım çıkarılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarır yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun katılana ait iki numaralı daireden çaldığı müzik setini borcuna karşılık vermiş olduğunu söylediği Rahman Bak isimli kişinin zararını karşılayıp karşılamadığı araştırılmadan, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması,
2-Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının "b" bendi uyarınca uzlaşma kapsamına alındığı ve 5271 sayılı Yasanın 253. maddesinin 3. fıkrasına 5918 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen son cümlenin yürürlük tarihi olan 09.07.2009 gününe kadar uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suç ile birlikte işlense bile suç tarihi itibariyle uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle hükmün bozulduğu, suça sürüklenen çocuğun annesinin uzlaşmayı kabul ettiğini belirtmesine rağmen müştekiye uzlaşmanın sorulmadığı, 5271 sayılı CMK"nun 253. ve 254. maddeleri uyarınca konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesinde "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde, diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi
halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Suça sürüklenen çocuğun sabıkasının bulunmamasına, müştekinin bir zararının söz konusu olmamasına rağmen, CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına engel olan hususlardan hangisinin mevcut olduğu gösterilmeden ve anılan maddenin uygulama olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmadan, "kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezanın zorunlu da olsa seçenek yaptırıma çevrilmiş olması" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yasal olanak bulunmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.