22. Hukuk Dairesi 2018/2338 E. , 2018/16705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.03.2010 tarihli protokol başlıklı hizmet akdi imzalandığını, müvekkilinin yurt dışı tecrübesinin bulunduğunu, davalı şirketin Libya"daki işleri bakımından koordinatörlük görevini üstlendiğini, bundan dolayı aylık 5000,00 Dolar ücret ödemesinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca iş veya işler alınıncaya kadar müvekkilinin yapacağı tüm masrafların davalı şirkete ait olduğunu, şirketin müvekkilinin işe başlama ve primlerini ödemede geciktiğini, Libya"ya gidip gelmek için masraf yaptığını, şirketçe ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının..."daki ilgili makamlarla idari konularda çıkabilecek ihtilafı çözmekle görevlendirildiğini, aralarında hizmet sözleşmesi değil, protokol imzalandığını, davacının yaptığı herhangi bir iş olmadığını, alacağının da doğmadığını belirterek mahkemenin görevsizliğine, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Verilen karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2015 tarihli, 2014/8264 esas, 2015/1131 karar sayılı bozma ilamı ile Mahkemece taraflar arasında imzalanan protokol içeriğine göre davacının koordinatör olarak çalıştığı, buna rağmen davalı tarafın davacıyı iş yerinin işçisi gibi sigortalattığı, protokol hükümlerine göre icra takibi 2014/8264, 2015/1131 yapıldığından davacının işçi sıfatıyla olan alacaklarının bu davada değerlendirilemeyeceği, protokol gereği sunulan evraklara göre davacının gidiş ve geliş masrafı olarak talepte bulunabileceği, bu miktarın 1.478,41 TL"ye tekabül ettiği, buna göre icra takibinin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 01.03.2010 tarihinde protokol düzenlendiği hususu çekişmesizdir. Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen protokolün iş akdi niteliğinde olup olmadığı ve bu kapsamda davacının protokol kapsamında alacağının doğup doğmadığı hususlarındadır. Davacının davalı şirkette çalıştığına dair ... kayıtları, davalının davacıya hitaben gönderdiği 28.04.2011 tarihli ihtarname içeriği ve protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesine dayandığının kabulü gerekir. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 552l sayılı Kanunların 1.maddeleri hükümleri gereğidir. Öyle olunca mahkemece bu husus gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken yanlış değerlendirme ile işin esasına girişilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, yargılama görevli İş Mahkemesince yapılmıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı anlaşmazlık konusudur.
Taraflar arasında imzalanan 01.03.2010 tarihli protokol başlıklı belge ile davacının davalı işyerinde koordinatör olarak görevlendirildiği, yapılacak işin süresinin on sekiz ay olarak belirlendiği ancak davacının iş akdine davalı tarafça 28.04.2011 tarihi itibari devamsızlık nedeni ile son verildiği anlaşılmıştır. Sigortalı Hizmet Cetvelinin incelenmesinde ise 03.03.2011-26.04.2011 tarihleri arasında davacının sigorta bildiriminin yapıldığı görülmüştür.
Davacıya yapılan fesih ihtarında, davacının 08.11.2010 tarihinden itibaren iş yerine gelmediği, devamsızlık yaptığı gerekçesiyle 28.04.2011 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiği bildirilmiştir. Ancak bilirkişi tarafından davalı işyerine ait defter ve kayıtların incelenmesinde, 01.05.2010-30.06.2010 tarihleri arasında 5.000 TL ayrıca davacı işçinin devamsızlık yaptığı iddia edilen dönem için 08.10.2010-28.04.2011 tarihleri arasında 3.600,00 TL maaş tahakkuku yapıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, davalı işyerine ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile taraflar arasında imzalanan protokol gereğince davacının koordinatör olarak davalı işveren yanında 01.03.2010-28.04.2011 tarihleri arasında çalıştığı, 01.05.2010-30.06.2010 tarihleri arasında davacıya 5.000,00 TL ücret tahakkuku yapıldığı ve çalıştığı sürede ücretinin davalı tarafça ödendiğine dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmıştır. Davacının tespit edilen hizmet süresine göre aylık 5.000 TL ücret aldığının kabulü ile alacağının hesaplanarak davacı talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.