Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17153
Karar No: 2014/2444
Karar Tarihi: 19.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17153 Esas 2014/2444 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17153 E.  ,  2014/2444 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/06/2012
    NUMARASI : 2012/74-2012/285

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; davacının, davalının abonesi olduğunu, abone sözleşmesi uyarınca düzenlenen elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, 19.9.2002 tarihinde davalı idare tarafından düzenlenen 146.000 TL"lik faturanın fahiş miktar içerdiğini, fatura tutarı kadar elektrik kullanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde;davacının kullandığı elektrik sayacının 5 haneli ve 10 çarpanlı olduğundan sayaç üzerindeki endeksin 10 ile çarpılması gerekirken sadece sayaç endeksi baz alınarak hesaplama yapıldığını, 10 çarpanının dikkate alınmadığının 17.11.2003 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, 10 çarpanlı hesap sonucu davaya konu faturanın tahakkuk ettirildiğini, davalının itirazının red edildiğini, davacının fatura bedelini ödememesi üzerine elektriğinin kesildiğini, davacının başvurusu üzerine 24.12.2003 tarihli kontrolde sayacın kulak mühürlerinin ve numaratörleriyle oynandığının, bağlantı klemenslerinin yandığının tespit edildiğini, davacının kaçak elektrik kullandığını, yapılan hesabın doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 19.09.2002 tarihli fatura nedeni ile davacının 112.680,79 TL borçlu olmadığının 33.319,21 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; 30.03.2006 tarih 2003/981-2006/108 E.K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulü ile davacının 134.685,57 TL borçlu olmadığının 11.314,42 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. H.D. nin 07.03.2007 tarih 2006/15592-2007/3016 E.K. sayılı ilamı ile ""...mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, sayacın 5 haneli olması karşısında 10 ile çarpımı gerektiği de gözetilerek yeniden oluşturularak bilirkişi kurulundan açıklamalı ve gerekçeli taraf, hakim ve Yargıtay denetimide elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar
    verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..."" gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği, anılan bozma ilamı sonrasında mahkemece, bozmaya uyularak 08.10.2009 tarih 2007/195-2009/325 E.K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne ve davacının 112,680,79 TL borçlu olmadığının 33.319,21 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. H.D.nin 28.06.2011 tarih 2010/15284-2011/10258 E.K. sayılı ilamı ile ""...davacının 6111 sayılı yasa gereğince borcun yapılandırılması hususunda talebinin olup olmadığı, talebinin olması halinde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği..."" gerekçesiye hükmün bozulmasına karar verildiği, bu aşamalar sonrasında mahkemece temyize konu kararın verilmiş olduğu görülmüştür.
    Hükme esas alınan 29.06.2009 havale tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde taraflar arasındaki ihtilaflı dönem sonrasında yürürlüğe giren EPDK kararlarının esas alındığı ve bu şekilde davacı tarafın borçlu olmadığı miktarın belirlendiği görülmüştür. Halbuki bilirkişi raporunda taraflar arasındaki ihtilaflı dönem 28.01.2003-24.12.2003 tarihleri arasındaki dönem olduğunu belirtilmiş, uyuşmazlığın çözümünde bu dönemde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanması gerekmesine rağmen, ihtilaflı dönem sonrasında yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri esas alınarak davacı tarafın borçlu olmadığı miktar hesap edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
    Hal böyle olunca, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında elektrik mühendisi bilirkişisinin de bulunduğu konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 07.03.2007 tarih 2006/15592-2007/3016 E.K. sayılı bozma ilamında belirtilen hususlar da dikkate alınarak, ayrıca özellikle taraflar arasındaki ihtilaflı dönemde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerinin de gözetilmesi suretiyle, denetime elverişli yeni bir rapor alınarak, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurmaya yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi