Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından başlatılan takip nedeniyle borçluya 29.06.2010 tarihinde 10 örnek ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra 01.07.2010 tarihinde icra dosyasına bir dilekçe ibraz eden borçlunun babası A.İ., oğluna yapılan tebligatın kendisinin adresine gönderildiğini, oğlunun ikamet adresinin başka olduğunu ayrıca oğlunun halen Kars"ta askerlik görevini ifa ettiğini beyan ederek tebligatı iade etmiştir. Bunun üzerine alacaklı vekili, borçluya yeniden 10 örnek ödeme emri gönderilmesini İcra dairesinden talep etmiş ve adı geçenin bu istemi üzerine düzenlenen ikinci ödeme emri borçluya 19.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Her ne kadar, ilk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş ise de, ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe karşı itirazlarını ileri sürebilecektir. Nitekim, borçlu vekilinin 19.07.2010 tarihinde mahkemeye başvurduğu ve icra dairesinin yetkisine, çekin zamanaşımına uğradığına ve çek tazminatı istenemeyeceğine yönelik itiraz ettiği görülmektedir. O halde, mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken itirazın süre yönünden reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.