Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/11-795
Karar No: 2009/1

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/11-795 Esas 2009/1 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2008/11-795 E., 2009/1 K.

Hukuk Genel Kurulu 2008/11-795 E., 2009/1 K.

  • HAKSIZ FİİL
  • HAKSIZ REKABET
  • KANUN YARARINA TEMYİZ
  • MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 4.3.2004 gün ve 2003/107-2004/62 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile davalılardan M....... M.... A.Ş. ve A.. İ.... K.......... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.11.2005 gün ve 2004/13016-2005/11139 sayılı ilamı ile,

    (“

    “...Davacı vekili, müvekkili Kurum"un 205 sayılı Yasa ile kurulmuş,T.S.K.mensuplarının sosyal güvenliklerini sağlamayı amaçlayan ve üyelerine T.C.Emekli Sandığı yardımlarına ek kanuni yardımlar ve sosyal hizmetler yapmakla yasal olarak mükellef kılınmış bir sosyal güvenlik kuruluşu olduğunu ayrıca yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren büyük şirketlere iştiraki ile aynı zamanda tacir olduğunu,davalıların sahipleri,yazarları ve sorumlu yazı işleri müdürü olduğu "Akit" adlı günlük gazetede müvekkili Kurum ile ilgili olarak yayımlanan bir yazı dizisinde kullanılan ifadelerin kurumun kamu oyundaki üstün haysiyet ve itibarını zedeleyici, gerçeklerle bağdaşmayan nitelikte bulunduğunu,anılan gazetenin"O...."a Karşı Halkın İttifakı”

    ” “O..."ta Y..... Sermayesi”

    ” ve "O... Kan Kaybediyor" başlıkları ve yazılarının son derece taraflı, maksatlı ve toplumda kutuplaşma yaratmaya yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu,davalıların haksız,iyi niyete ve objektif gazetecilik ilkesine aykırı bu yayımlarının müvekkili kurumun ticari itibarı ve saygınlığını ağır şekilde zedelediği gibi,müvekkili kuruma karşı haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek,davalıların haksız rekabet teşkil eden yayımları sebebiyle müvekkili Kurumun kişilik haklarının ve ticari itibarının ağır bir şekilde zedelenmesi dolayısıyla bu durumun kısmen de olsa telafisi amacıyla 100.000.000.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline,davalıların yaptığı bu yayımların haksız rekabet ve müvekkili kurumun kişilik haklarına haksız saldırı teşkil ettiğinin tespiti ile mahkeme tarafından verilecek gerekçeli kararın tirajı en yüksek ve Türkiye çapında yayın yapan üç gazetede masrafları davalılara ait olmak üzere yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalılar,davaya yanıt vermemişlerdir.

    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu,tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile haksız eylem tarihinde paranın satın alma gücüne göre davanın kısmen kabulü ile, 10.000.000.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19.06.1997 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %30 ve değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalılar M....... M.... A.Ş. ile A.. İ.... K.......... "ndan tahsiline,fazlaya ait istemin reddine,mahkemece verilen 06.05.1999 tarihli ilk kararın bu kararı temyiz etmeyen davalılar İ.... Yayıncılık Ltd. Şti.,V... T...., S.... A..... ve F....i S...... yönünden kesinleşmiş olduğundan bu davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,dava konusu manevi tazminattan tüm davalıların müteselsilen sorumluluğu söz konusu olduğundan davalılar yönünden mükerrer tahsilata neden olunmamasına karar verilmiştir.

    Kararı, davacı ve davalılar M....... M.... A.Ş.ile A.. İ.... K........ vekilleri temyiz etmiştir.

    1-Mahkemece verilen 06.05.1999 tarih ve 1997/428 E.-1999/226 sayılı ilk kararın davalılar M...... M.... A.Ş.ile A.. İ.... K........ vekili tarafından temyizi sonucu Dairemizce bozulması üzerine mahkemece bozma ilamının faiz başlangıcına ilişkin kısmına uyulmasına, tazminatın fahiş olduğu yönündeki bozması hususunda ise eski kararda direnilmesine karar verilerek,bu yönde hüküm tesis edilmiştir.Kısmi direnmeye ilişkin 15.03.2001 tarihli ve 2001/34 E.-329 sayılı kararın temyiz edilmesi sonucu Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 20.03.2002 tarih ve 2002/11-99 E., 199 sayılı kararda öncelikle bozma ilamının taraflara tebliğ hususunun tamamlanarak HUMK"nun 429/2.maddesine göre mahkemenin kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip,dinledikten sonra Yargıtay"ın bozma kararma uyulup uyulmayacağım karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bu hususlara uyulmadan verilen direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Mahkemece Hukuk Genel Kurulu bozmasının gereği yerine getirildikten sonra Dairemizin bozma ilamının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle uyulmasına karar verilerek bozmada belirtilen doğrultuda hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin kısmi direnmeye ilişkin olarak verdiği kararın Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulmasının nedeni bozma ilamının taraflara tebliğine ilişkin eksiklik ile tarafların bozma sonrası yapılan duruşmaya davet edilerek dinlenmeleri ve sonucuna göre karar verilmesi yönüne ilişkin olup, Dairemizin bozma ilamı üzerine ilkin kısmi direnme kararı verilmesine karşın bu kararın temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun usulden bozma kararını takiben bu kez direnme kararından tamamen dönme sonucunu doğuracak şekilde Daire bozmasına uyma kararı verilmesi direnme kararı ile kazanılmış bulunan usulü hakları zedeleyici nitelikte bulunduğundan doğru görülmemiş olup,Hukuk Genel Kurulu tarafından esası incelenmeyen 15.03.2001 tarihli kısmi direnme kararı doğrultusunda hüküm tesis edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

    2-Bozma neden ve şekline göre de, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir...”

    ”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalılardan M....... M.... A.Ş. ve A.. i İ.... K......... vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı ve haksız rekabet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.

    Davacı Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü vekili, davalılardan İ.... Yayıncılık Ltd.Şti.nin (sonradan, M....... M.... A.Ş.nin) sahibi, A..i İ.... K........’nun sorumlu yazıişleri müdürü olduğu Akit Gazetesi’nin 19.06.1997/08.07.1997 tarihleri arasındaki muhtelif nüshalarında diğer davalıların isimleriyle yayımlanan yazılarda; davacı Kurumun vergi ödemediği, bir takım ticari kuruluşlar ve şirketler ile haksız rekabet içinde bulunduğu, üyesi olan yedek subaylardan haksız aidat aldığı, gerekli yardımları yapmadığı, bu sebeple de bir dava yağmuruna maruz kaldığı, iştiraklerinin de vergi ödememelerine rağmen bazı ticari kuruluşlar ile rekabet edemedikleri, işlerinin kötüye gittiği gibi gerçeğe uymayan ve haber niteliği taşımayan bir takım açıklamalar ve yorumlar yapıldığını, bu yayımlarla yaklaşık 150.000 üyesi, 25 iştiraki ve 11.000 çalışanı ile yurt içi ve dışında üstün bir ticari ada ve saygınlığa ve sosyal güvenlik alanında haklı bir onura sahip davacı Kurumun ticari itibarının ve saygınlığının ağır şekilde zedelendiğini ileri sürerek, 100 milyar TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların yaptığı bu yayımların haksız rekabet ve davacı Kurumun kişilik haklarına haksız saldırı teşkil ettiğinin tesbiti ile, gerekçeli kararın tirajı en büyük ve Türkiye çapında yayın yapan üç gazetede, masrafları davalılara ait olmak üzere yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalılar İ.... Yayıncılık Ltd.Şti. M...... M.... A.Ş, A.. İ..... K........, S.... A......., F.... S........ ve V... T..... davaya cevap vermedikleri gibi, duruşmalara da katılmamışlardır.

    Yerel Mahkeme 06.05.1999 günlü ilk kararıyla davanın kısmen kabulüne, davalıların yaptığı yayının haksız fiil ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve 50 milyar TL. manevi tazminatın 10.6.1997 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine hükmetmiş; Özel Daire bu kararı, davalılardan M...... M.... A.Ş. ve A.. İ.... K......... vekilinin temyizi üzerine hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının olayın oluş tarzı, davacının uğradığı manevi zararın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları v.b hususlar itibariyle fahiş olduğunu belirterek ve daha uygun bir miktara hükmedilmesi gereğine ve kabule göre de faiz başlangıcına esas alınan tarihin yanlışlığına işaret ederek bozmuş; Yerel Mahkeme 15.03.2001 günlü kararıyla faiz başlangıcı konusundaki ‘

    ‘kabule göre’ bozmaya uymuş, tazminat miktarına ilişkin bozmaya ise direnmiş; direnme kararı Hukuk Genel Kurulu’nca, bozma ilamının tüm davalılara tebliğiyle karar düzeltme imkanının tanınmadığı, ayrıca bozmadan sonraki duruşma gününün bir kısım davalılara tebliğ edilmediği gerekçesiyle, esası incelenmeksizin usul yönünden bozulmuş; Yerel Mahkeme 04.03.2004 günlü kararıyla hem Hukuk Genel Kurulu’nun bu kararına ve hem de Özel Dairenin bozma ilamına uymak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 10 milyar TL. manevi tazminatın tahsiline karar vermiş; bu karar da Özel Dairece, uyulan bozma ilamı çerçevesinde hüküm kurulması (direnme kararı verilmesi) zorunluluğuna işaretle bozulmuş; Yerel Mahkeme bu bozmaya da uymak suretiyle, yayının haksız fiil ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 50 milyar TL. manevi tazminatın 19.6.1997 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair, temyize konu direnme kararını vermiştir.

    Açıklanan bu duruma göre, bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının uğradığı manevi zararın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları itibariyle, hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının fahiş olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    Ancak; Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmede, bu uyuşmazlık noktasının yanında, temyize konu direnme kararında tüm davalılar hakkında hüküm kurulmasının usulen doğru olup, olmadığı da ayrıca tartışılıp, değerlendirilmiştir.

    1- Yukarıda açıklandığı üzere, Yerel Mahkemenin davanın kısmen kabulüne, davalıların yaptığı yayının haksız fiil ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve 50 milyar TL. manevi tazminatın 10.06.1997 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine dair ilk (06.05.1999 günlü) kararı, sadece davalılardan Müstakil Medya A.Ş. ve Ali İhsan Karahasanoğlu vekili tarafından temyiz edilmiş; diğer davalılar hükmü temyiz etmemişler, dolayısıyla, temyiz etmeyen bu davalılar yönünden söz konusu hüküm kesinleşmiştir.

    Hemen belirtilmelidir ki; temyiz etmedikleri için haklarındaki hüküm kesinleşen davalılar bakımından Yerel Mahkemece sonraki aşamalarda yeniden ve ayrıca bir hüküm kurulması usulen mümkün değildir. Yerel Mahkemenin, içeriği yukarıda belirtilen ve tebligat konusundaki eksikliklere dayalı bulunan usule ilişkin Hukuk Genel Kurulu bozma ilamına zorunlu olarak uymuş olması da, haklarındaki hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşen davalılarla ilgili yeniden hüküm kurulmasını gerektirmeyeceği gibi, olanaklı da kılmaz. Zira; usule ilişkin söz konusu bozma, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesindeki, “

    “O mahkeme…

    …kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.”

    ” Hükmü gereğince işlem yapılması gereğine işaret etmektedir ve söz konusu Kanun hükmü, bozulan kararı temyiz etmiş olup olmadıkları yönünde bir ayırım yapmaksızın, tüm taraflara yönelik bir işlem dizisinin yerine getirilmesini emretmektedir. Somut olayda, Yerel Mahkemenin 06.05.1999 günlü bozulan kararı, onu temyiz etmemiş olan davalılar yönünden kesinleşmekle birlikte, söz konusu davalıların davadaki “

    “taraf”

    ” sıfatları devam etmektedir ve bozma ilamı ile bozmadan sonraki duruşma gününün kendilerine tebliğ zorunluluğu, bu sıfatlarından kaynaklanmaktadır.

    Hal böyle olunca; Yerel mahkemece, temyize konu direnme kararında, haklarındaki 06.05.1999 günlü hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan davalılar İhvan Yayıncılık Ltd.Şti., Serdar Arseven, Fahri Sarrafoğlu ve Veli Toprak hakkındaki dava yönünden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bunlar hakkında da yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    2- Davalılar M....... M.... A.Ş. ve A.. İ.... K........ vekilinin, hüküm altına alınan tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle de bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davalılar M....... M.... A.Ş. ve A.. İ.... K........ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.01.2009 gününde, birinci bentteki bozma nedeni yönünden oybirliğiyle, ikinci bentte gösterilen bozma nedeni bakımından oyçokluğu ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi