22. Hukuk Dairesi 2018/8073 E. , 2018/16764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekilinin davalı şirketin .... ilçesinde bulunan ... isimli petrol işyerinde 30.07.2015 tarihine kadar pompa görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini beyan ederek, yapılan feshin geçersizliğini ve müvekkilinin işe iadesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kasa denetiminde 66.000,00 TL kasa açığı tespit edildiğini, davacının da aralarında bulunduğu çalışanların yüklü miktarda parayı kasaya koymadığının tespiti üzerine davacının iş akdinin İş Kanunu 25/II-e maddesine göre haklı nedenle feshedildiğini beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı ve diğer çalışanların her vardiya sonunda toplanan paranın vardiya raporu ile ilgili tutanak tanzim edilerek muhasebecinin görevde olduğu saatlerde muhasebeciye verildiğini, muhasebecinin olmadığı vardiya bitimlerinde ise vardiya bitimine ilişkin tutanak tanzim edildiği, para ve sliplerin kasaya konulduğu, zaman zaman da istasyon müdürüne verdiklerinin anlaşıldığını, İstasyon müdürüne verilen hasılatların davacı tarafından vardiya tutanaklarında belirtildiğinden davacının kasa açığı oluşmasında kasıtlı veya kusurlu bir davranışı bulunmadığını belirterek, davacının iş akdinin feshi sebebi olarak belirtilen işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunmak sebeplerinin davacı açısından oluşmadığı gerekçesiyle, yapılan feshin haksız olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının kasa açığı oluşmasındaki davranışı yani fesih sebebi yapılan olgu haklı neden oluşturacak ağırlıkta olmasa bile, artık davalı işverenden davacı ile iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği, işveren ile işçi arasında güven ilişkisinin bozulduğu, bu nedenle davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nn 353-(1) b)2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Bu bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacı davalı işyerine ait benzin istasyonunda pompa görevlisi olarak çalışmakta iken 66.000,00 TL kasa açığı tespit edilmesi üzerine savunması alınarak iş akdi 30.07.2015 tarihinde İş Kanununun 25/II-e maddesi uyarınca işçinin işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu gerekçe gösterilerek feshedilmiştir.
Somut olaya bakıldığında, işyerinde vardiya usulü çalışıldığı, herbir vardiya sonunda satışlardan elde edilen hasılatın çalışan işçiler tarafından vardiya teslim tutanaklarına işlendiği, davacının vardiya teslim tutanaklarını dosyaya ibraz ettiği ve tutanaklarda paranın müdür ...."a verildiğinin yazılı olduğu, bu kişinin işyeri şube müdürü olması sebebi ile davacı ve diğer işçilerin amiri konumunda olduğu, davacıya vardiya tutanaklarıyla ilgili uyarı yapılmadığı, dolayısıyla feshe konu madde kapsamında değerlendirme yapıldığında; davacının müdüre verdiği parayı vardiya tutanaklarına yazıp bildirdiğinden eyleminin hırsızlık olarak nitelendirilemeyeceği, işverenin meslek sırlarını açıklamasının da somut olayda söz konusu olmadığı, bu nedenle feshin işverence haksız olarak gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle , davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 2017/4263 esas, 2018/561 sayılı kararı ile ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 2015/285 esas, 2017/145 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işyerindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 872,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
9- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
10-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.