3. Hukuk Dairesi 2013/17926 E. , 2014/2562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/453-2013/331
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı kurumun tarımsal sulama abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenip, kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, davalıya şimdilik 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davcının davalıya 26.031,30 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olaya gelince, ölçüler ve ayar şube müdürlüğü raporu ve davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağında davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davalı bu tutanağa dayanarak, ayrı ayrı 9.108,50 TL kaçak tahakkuku ve 16.922,80 TL kaçak ek tahakkuku yapmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacının kaçak elektrik kullanmadığı hakkındaki maddi hukuka dayalı varılması gereken sonuç için bilirkişiden istenilen husus dışına çıkılmak suretiyle yazılı beyanda bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olmayacak derecede açık olan oluş ve kabule göre; Ölçü ve Ayar Müdürlüğünün raporu ile kaçak kullanım olduğu benimsenerek somut olaya ve belirtilen şube müdürlüğünün raporuna aykırı olarak tanzim edilen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Davacının eyleminin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde tanımlanan, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde enerji tüketilmesi, nedeniyle kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan talep edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk bedellerinin ayrı ayrı yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanarak, alacak miktarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davacının dava dilekçesinde şimdilik 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği ve dava harcını da 10.000 TL üzerinden yatırdığı halde, mahkemece fazlaya ilişkin harç tamamlatılmadan, talep aşılarak, 26.031,30 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ayrıca usule aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.