21. Hukuk Dairesi 2014/25422 E. , 2015/4451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, malul olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, malulen emekli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile varılmıştır.
506 sayılı Yasa"nın 53. maddesinde Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, l.l0.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesinde ise 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı bildirilmiştir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir." Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç)sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu, giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yüksek Sağlık Kurulu"nun 22.01.2010 tarihli kararına göre davacının çalışma gücünün %60"ını kaybetmediğinden malul sayılamayacağına karar verildiği, ATK 3.İhtisas Kurulu"nun 08.10.2010 tarihli kararına göre ise davacının E cetveline göre %77,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, maluliyetine neden olan arızalarının ilk olarak Elazığ SSK Bölge Hastanesinin 13.10.2004 tarihli rapor tarihli raporunda saptandığından maluliyet başlangıç tarihinin 13.10.2004 tarihi olacağına karar verildiği, mahkemece davanın kabulüne dair 19.10.2011 tarihli kararın Dairemizin 2011/17336E, 2012/17935K sayılı, 18.10.2012 tarihli ilamı ile Yüksek Sağlık Kurulu ve ATK 3.İhtisas Dairesi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek üzere ATK Genel Kurulu"ndan rapor alınması için bozulduğu, yerel mahkemece bozmaya uyularak ATK Genel Kurulu"nun 16.01.2014 tarihli raporu ile davacının beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediği tespit edildiğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının daha önce de maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti maksadı ile Elazığ İş Mahkesi"nin 2006/615 Esas sayısında görülen davayı açtığı, önceki mevzuat hükümlerine göre davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediği gerekçesi ile 26.09.2007 tarihinde davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 10.Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, bu dosyada ATK 3.İhtisas Kurulu tarafından verilen 20.07.2007 tarihli, 4500 karar sayılı raporda; davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğine dair tespitte bulunulduğu, işbu davada ise ATK Genel Kurulu tarafından davacının maluliyet durumu değerlendirilirken kesinleşen önceki dosyadaki ATK 3.İhtisas Kurulu"nun 20.07.2007 tarihli, 4500 karar sayılı raporunun tarihinin 20.07.2011 olarak yanlış değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının 5510 sayılı Yasa uyarınca maluliyet oranının tespiti bakımından, yukarıda yapılan açıklamalar da belirtilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan ek rapor almak, 5510 sayılı yasa uyarınca maluliyet aylığı şartlarına haiz olup olmadığını (prim ödeme gün sayısı, prim borcu gibi) da değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.