21. Hukuk Dairesi 2014/7355 E. , 2015/4547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk( İş) Mahkemesi
Davacılar, murisinin, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, hak edeceği tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacılar murisinin 1990-30/06/2011 tarihleri arası davalılar nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile 15/05/2000-30/06/2011 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği, herhangi bir bildirim yapılmadığı, davacıya ait 06/06/1995 tarihli kır bekçiliği ve 27/07/2000 tarihli bekçi ve korucu belgeleri bulunduğu, muhtarlık yazılarında davacılar murisinin 25/04/1999 tarihinden önce çiftçi mallarını koruma başkanlığında çalıştığını ve 1995-1998 yılları arası kendisine ödeme yapıldığını, 15/05/2000 tarihinden itibaren vefat ettiği tarihe kadar köy bekçisi olarak çalıştığı, 24/04/1999-15/05/2000 tarihleri arası ise herhangi bir çalışmasının bulunmadığı, muhtar olan ve tanık olarak dinlenen şahıs beyanında, 1999 yılında muhtar seçildiğini, murisin kendisinden önceki dönemlerde çalıştığını, görevi devraldığında murisin çalışmadığını, 2000 yılında murisi kendisinin bekçi olarak tekrar işe aldığını belirttiği, diğer tanıklar ise tarih belirtmeden murisin çalıştığı yönünde beyanda bulundukları, alınan bilirkişi raporunda murisin 15/05/2000-30/06/2011 tarihleri arası çalıştığı kanaatinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davalı köy muhtarlığı ile çiftçi mallarını koruma başkanlığının ayrı ayrı tüzel kişiliğinin bulunduğu, davaların ayrı açılması gerektiği, bir an için çiftçi mallarını koruma başkanlığı nezdinde çalıştığı kabul edilse dahi bu çalışmaların hak düşürücü süreye uğradığı kabul edilmiş olup, her ne kadar köy muhtarlığı ile çiftçi mallarını koruma başkanlığı ayrı ayrı tüzel kişiliğe sahip olsada muhtar tarafından temsil edildiği dolayısıyla bu yönüyle aralarında hukuki bağlantı bulunduğu halde bu hususun dikkate alınmadığı, öte yandan murise yapılan ücret ödemelerine ilişkin muhtalık yazılarında ve bilirkişi raporunda belirtilen belgelerin getirtilip incelenmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle murisin çiftçi mallarını koruma başkanlığından ayrılıp köy bekçisi olarak başladığı tarihi belirleyerek, aradan makul bir sürenin geçip geçmediğini tespit etmek, eğer makul süre geçmişse hak düşürücü süre nedeniyle çiftçi mallarını koruma başkanlığı nezdinde geçen çalışmalara yönelik talebin reddine, eğer makul bir süre geçmemişse çalışmayı kesintisiz kabul ederek, köy muhtarlığı yazılarında belirtilen ücret ödemelerine ilişkin bilgi ve belgelerle davalı olan köy muhtarlığı ile çiftçi mallarını koruma başkanlığına ait karar defterleri getirtilip incelenerek, ayrıca uyuşmazlık konusu dönemde görev yapan muhtar ve azalarında beyanlarına başvurarak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan ..."na iadesine, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.