Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6562
Karar No: 2010/1820
Karar Tarihi: 15.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6562 Esas 2010/1820 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6562 E.  ,  2010/1820 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil


    ... ile Hazine, dahili davalılar ... ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne dair Gölbaşı/Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.04.2009 gün ve 541/207 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı kadastro çalışmalarında taşlık olarak tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş, dava konusu taşınmazın TMK.nun 713/6.maddesi gereğince Hazine adına tescilini istemiştir.
    Dahili davalı ... ve ... vekilleri, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 18.9.2007 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 6986,67 m2 taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısına ve paftaya göre, dava konusu taşınmaz 1950 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık niteliği ile tespit dışı bırakılmıştır. Dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında taşlık olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı, 1968 yılında köy muhtarlığı tarafından köylüye bağ yeri olarak pay edildiği, bu şekilde zilyetliği başlayan davacının babası İzzet Yapıcı’nın muhtelif şahıslara aynı şekilde bağ yeri olarak bırakılan kısımları da ayrı ayrı satın alarak birleştirdiği ve 2000 yılında davacı oğluna hibe ettiği, zilyetliğin başladığı tarihten itibaren 4-5 yıl bağ dikilerek, daha sonra verimsiz olması nedeniyle sökülüp, taşları ayıklanarak sebze yetiştirilerek ve ağaç dikilerek tasarruf edildiğinin yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından bildirilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmalarında taşlık olarak tespit dışı bırakıldığı gerek Kadastro Müdürlüğünün cevabından, gerek yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ve dosyada mevcut orijinal pafta örneğinden anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz tespit dışı bırakılma tarihindeki niteliğine göre, imar-ihyaya muhtaç bulunan yerlerdendir. Bu nitelikte bir yer ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde belirtilen koşullar altında para ve emek sarfedilmek suretiyle kültür arazisi haline getirilerek ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren koşullarına uygun şekilde 20 yıldan fazla süre ile zilyetliğin sürdürülmüş olması halinde edinilebilir. Mahkemece, davaya konu taşınmazda imar-ihya çalışmalarının yapılıp yapılmadığı hususu yerel bilirkişi ve tanıklardan yeterince sorulmamıştır. Her ne kadar hava fotoğrafları getirtilmiş ise de, uygulama keşif mahallinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılmamış, dosyanın tevdii suretiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması doğru olmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ait dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl ve daha önce çekilmiş hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların bulundukları yerden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra yerel, teknik, harita ve fotogrametri mühendisi, fotoğrafçı ve ziraat yüksek mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla dava konusu taşınmaz başında keşif yapılması, bilirkişiler ve tanıkların HUMK.nun 258.maddesi hükmü uyarınca davetiye ile çağrılarak aynı kanunun 259.maddesi uyarınca taşınmaz başında dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, dava konusu taşınmazda imar-ihya çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ne zaman başlanıldığı, hangi tarihte tamamlandığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının kendilerinden sorulması; memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre bu yerde en erken hangi tarihten itibaren ihya olgusunun tamamlanarak ve zilyetliğe başlanarak tarım arazisi olarak tasarruf edildiğinin belirlenmesi, harita ve fotogrametri mühendisinden stereoskopik aletle üç boyutlu olarak hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli nizalı taşınmaz bölümünün hava fotoğrafı üzerindeki konumunu gösterir rapor ve kroki, ziraatçı uzman bilirkişiden gerekçeli, taşınmazın niteliğini belirtir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı şekilde ayrıntılı rapor alınması, tescil konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesine esas olmak üzere dava konusu taşınmaz bölümünü ve çevresini içine alan resimlerin HUMK.nun 366.maddesi hükmü uyarınca fotoğrafçı bilirkişi tarafından çekilip usulen onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, dava konusu taşınmaz bölümüne komşu 1717 (öncesi 1673) parsele ilişkin kadastro tutanağının okunaklı suretinin getirtilerek, tespitin “çeşme ve merası” mı yoksa “çeşme ve mecrası” olarak mı yapıldığının tespiti ile uyuşmazlığın çözümünde nazara alınması, bundan ayrı dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca çalışma yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa dava konusu taşınmazın ne gibi bir işleme tabi tutulduğunun İl Tarım Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi,ondan sonra toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
    Ayrıca; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmüne göre, zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Davacının dava tarihine kadar bağımsız yirmi yıllık kazanma süresini doldurmadığı anlaşıldığına göre anılan hüküm gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra babası İzzet Yapıcı adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus da araştırılmamıştır.
    Davalı Hazine ve dahili davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 1.886,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ... Başkanlığına iadesine 15.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi