Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19342
Karar No: 2014/2744
Karar Tarihi: 24.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/19342 Esas 2014/2744 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/19342 E.  ,  2014/2744 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : AYDIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/02/2013
    NUMARASI : 2008/59-2013/97

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalının abonesi olduğunu, davacının 19/07/1999 tarihinde yaptırmaya başladığı inşaatın 07/10/2003 tarihinde mühürlendiğini, inşaat faaliyetinin olmadığını, en son Haziran 2004 faturasının ödendiğini, davalının Ekim 2005 tarihli, 99448 kwh tüketim miktarlı, 18.730.21 TL bedelli fatura gönderdiğini, sayacın bozuk olduğunun anlaşıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; şantiyenin açık kaldığını, enerjinin tüketildiğini, kıyasen tahakkuk faturası düzenlendiğini, faturanın doğru olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; keşif yapılmış, keşfe katılmış olan ve inşaat mühendisi, elektrik mühendisi, avukat bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu raporlarında tahakkukun yerinde olduğunu, kat maliklerinin abone olmadan şantiye elektriğinden kullandıklarını belirtmişlerdir. Davacı vekili bu bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Farklı elektrik mühendisi, inşaat mühendisi ve avukat bilirkişilerden oluşan ikinci bilirkişi kurulunun hazırladığı raporda ise davacının borçlu olmadığı tutarın 3.475,39 TL olduğu belirtilmiş, taraf vekilleri bu rapora da itiraz etmişlerdir.
    Mahkemece; benimsenerek hükme dayanak alınan sonraki bilirkişi raporu ile daha önce alınan bilirkişi raporunun çeliştiği, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    HUMK"nun 275. ve devamı maddelerinde; "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
    Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Bu durumda mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan alınan iki rapordaki çelişkileri de giderecek biçimde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan sonrakine dayanılarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, 31/05/2011 tarihinde taraflar arasında borcun yapılandırıldığına, ödemelerin de davacı tarafça yapılmaya başladığına dair belgeler dosyaya sunulduğu halde mahkemece bu yapılandırma işleminin davaya etkisinin incelenmemesi isabetli bulunmamıştır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi