21. Hukuk Dairesi 2014/7564 E. , 2015/4640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işverene ait ... plakalı ticari takside 20.01.2009-20.02.2012 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “... sigorta sicil numaralı davacı ..."ın davalı işveren ..."a ait ... plakalı ticari taksi işletmeciliği işi iş yerinde 20/01/2009 - 20/02/2012 tarihleri arasında asgari ücretle sürekli ve kesintisiz olarak 1111 gün çalıştığının tespitine”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Uyuşmazlık, fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde davacı adına 01/07/1997- 05/10/2007 tarihleri arasında dava dışı işyerlerince toplam 1110 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerine ait sigorta tescil kaydının olmadığı, davalı ..."ın ... no lu plaka üzerinde 11.10.1994 tarihinden itibaren vergi kaydının olduğu, Araç Muayene İstasyonu"nun 08/11/2012 tarihli yazısı ile ... plaka no lu aracın muayenesinin 23/11/2010 ve 23/11/2011 tarihlerinde davacı ... tarafından getirtilerek yapıldığının, 2009 yılı araç muayenesinin de davalı ... tarafından aracın getirtilerek yapıldığının tespit edildiğinin Mahkemeye bildirildiği, ... Sigorta A.Ş. "nin yazı cevabı ekinden , 12/03/2011 tarihinde maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazasında ...plaka no lu araç sürücüsünün ... olduğu, 13/02/2010 tarihli trafik tespit tutanağında yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasında ... plakalı aracın ..."in sevk ve idaresinde olduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, kamu tanığı haline gelen davacı ... ile diğer davacı tanığının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, araç hasar kaydı ile tespit tutanağında aracın sevk ve idaresinde davacı dışı kişilerin de bulunduğu anlaşılmakla bu kişilerin beyanı alınmaksızın aracın davacı ile bu kişiler arasında dönüşümlü olarak mı kullanıldığı hususu araştırılmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan davacının çalıştığı taksi durağındaki çalışanların beyanlarına müracaat edilmediği de görülmektedir. Mahkemece bu şekilde yetersiz tanık beyanları esas alınarak fiilî ve sürekli çalışmanın tereddüt oluşturmayacak şekilde ortaya konmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş; tespit kararı verilen 20.01.2009-20.02.2012 tarihleri arasındaki dönemde ... plakalı taksinin kayıtlı olduğu durağı belirlemek, zabıta marifetiyle tespit edilecek çalıştığı durakta ticari taksi işleten diğer işverenler ile bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı işyeri çalışanı şoförlerin tespit edilerek belirlenecek bu tanıkların ve de araç hasar kaydı ile trafik tespit tutanağında adı geçen tanık ... ve ..."nın davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde beyanlarına başvurmak, bu tanıklara ulaşılamadığı veya beyanları ile yetinilmediği taktirde zabıta, maliye, meslek odası, muhtarlık marifeti ile o tarihte işyerine komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen komşu işyeri çalışanlarının araştırılıp beyanlarının alınarak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."a iadesine, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.