17. Ceza Dairesi 2016/8307 E. , 2018/12141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-UYAP"tan alınan güneşin doğuş-batış çizelgesine göre, suçun işlendiği yerde yaz saati uygulaması ile birlikte güneşin saat 05.20"de doğduğu, 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 04.20"den önceki zaman diliminin gece vakti olduğu, 29.07.2013 tarihli olay tespit ve yakalama tutanağı ile sanık ..."ın savunmaları birlikte değerlendirildiğinde suçun saat 02.20 ve hemen öncesinde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hükümler kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayinleri,
2-Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda enerji alanında kamu hizmetinin aksayıp aksamadığı hususunun katılan kurumdan sorulup; aksama olması durumda bu aksamanın ne şekilde gerçekleştiği ve ne kadar sürdüğü hususunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek sonucuna göre sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 142/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Katılan ... İle... A.Ş.den gelen 13.09.2013 tarihli yazı içeriğine göre, katılan kurumun meydana gelen olay nedeniyle bakım ve onarım giderleri olarak 18.706,50 Amerikan Doları zarara uğratıldığının belirtilmesi karşısında; kamu malına zarar verme suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak sanıklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
4-UYAP"tan alınan adli sicil kayıtlarına göre, sanıkların suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan dolayı verilip kesinleşmiş olan 3 aydan fazla süreyle mahkumiyetlerinin bulunmadığı, Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilip edilmedikleri ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyecekleri konusunda mahkemeye kanaat gelip gelmediği hususlarının değerlendirilmesinin gerektiği, UYAP"tan alınan adli sicil kayıtlarına göre, sanıkların suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan dolayı verilip kesinleşmiş olan 3 aydan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyetlerinin bulunmadığı gözetilmeden, “Yasal şartları oluşmadığından TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmolunan hapis cezalarının ertelenmelerine yer olmadığına karar verilmesi; yine sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, "Sanıkların kişilikleri, sosyal ve ekonomik durumları, yargılama sürecinde duydukları pişmanlıkları, suçun işlenmesindeki özellikleri" yansıtan yasal ve yeterli gerekçe gösterilmek suretiyle TCK"nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “Kanuni şartları oluşmadığından” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçelerle ile seçenek yaptırımların uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-1136 sayılı Kanun"un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyetine karar verilen sanık aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ile katılan ...ile... A.Ş vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.10.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.